Toradora! (Turkish):Volume1 Chapter2

From Baka-Tsuki
Revision as of 00:29, 24 March 2009 by Cartoonkutu (talk | contribs)
Jump to navigation Jump to search

2. Bölüm

Oldukça fırtınalı başlamış olsa da, Takasu Ryuuji’nin lise ikinci sınıf öğrencisi olarak yeni hayatı sorunsuz devam ediyor sayılırdı.


Bu bir çok nedene bağlıydı.

"Takasu-kun’un bir serseri" olduğu hakkındaki söylenti Ryuuji’nin karamsar benliğinin tahmin edebileceğinden çok daha önce açıklığa kavuşmuştu. Şansına, Kitamura da dahil Ryuuji’nin eski sınıf arkadaşları da bu sene aynı sınıftaydı. Daha da önemlisi, Avuç içi Kaplan tarafından saniyeler içinde yenilgiye uğratılması herkesin Ryuuji'nin aslında "normal biri" olduğu sonucuna çabucak ulaşmasını sağlamıştı (Ryuuji sadece bunun için Aisaka Taiga'ya içtenlikle teşekkür etmeyi bile istemişti).

İkinci olarak, sınıf komitesinde sıkıcı işler yapmaktan kurtulmuştu ve sırası kurayla çekilerek pencere tarafında önden üçüncü sıradaydı (arkasına yaslanıp rahatlayabileceği harika bir sıraydı). Sınıf öğretmeni geçen yılla aynıydı (Koigakubo Yuri, yirmidokuz yaşında ve kesinlikle bekar bir bayan); bu yaşta bekar olmasının dışında Ryuuji'nin onunla ilgili hiçbir şikayeti yoktu.

Ayrıca...

"...Eğer bunu yaparsam, kovanın kenarları sertleşir! Buna ne deniyordu? Kenara yakın kısımdan mı bahsediyorsun? Ama ortası sulu olduğundan, yumuşak jöleyi kenarlarından böyle döktüğümde yine de..."

"Ouv!"

"Hii, Takasu-kun! Özür dilerim..."

En önemli sebep buydu:

Güneşi, Kushieda Minori artık Ryuuji’nin sınıf arkadaşı olmuştu. Sadece bu sebep bile Ryuuji’nin günlük hayatını bir gül kadar renkli ve güneş ışığı kadar pırıltılı yapmıştı... Kazara parmağını Ryuuji’nin gözüne soktuktan sonra bile, Kushieda'nın pırıltısı hemen hemen hiç azalmamıştı.

"İ, iyi misin? Çok özür dilerim, arkamda olduğunu farketmemiştim! Hiii... Az önce benim orta parmağım gözünün beyazına mı girdi?"

"...Üzülme, önemli bir şey değil."

"Çok, çok özür dilerim! Hıımm, nerede kalmıştık? Oh evet, diyordum ki, jöleyi kovaya şöyle dökmeliyim..."

"Ouv!"

"Aah...! Bu sefer daha da derin soktum galiba! Çok özür dilerim!"

Sorun değil, ben iyiyim, Ryuuji elini salladı. Bu bile onun için bir nimetti. "Özür dilerim, çok özür dilerim!" dedi Minori bir sineğe bile şikayet edecek bir şey bırakmayacak bir rayiha yayarak başını eğdi. Nereden bakarsan bak şu an Minori sadece gözleri onun üzerinde özür diliyordu, yani gözlerine iki kere parmakları girmiş olsa da bu böylesi bir mutluluğu yaşayabilmek için ödeyeceği küçük bir bedeldi.

Eğer onunla konuşmuyor olsa bile aldırmayacaktı. Eğer Minori sadece yanında oturan biriyle konuşuyor olsaydı bile, onun tatlı sesini duyabildiği için, bu kadar mutlu olacaktı. Kovanın ne kadar büyük olduğunu tarif etmeye çalışırken, ellerini bir daire şeklinde açtı; ve her bunu yaptığında Ryuuji'ye değecekti (sadece gözbebekleri olsa da).

Ama, bu bahsettiği kova da neyin nesi? Ryuuji’nin şaşkın ifadesini farkeden Minori açıkladı,

"Benim bir kova kullanarak yaptığım pudingten bahsediyoruz."

Minori ciddi bir ifadeyle açıklarken parmağını sıkıca kavradı (bu sefer hiç kimseye girmeyeceğini umarak!). 'Açıklamak' doğru kelime gibi görünmüyordu ama...

"Takasu-kun, puding sever misin?"

Bir diyalog kuruyoruz! Ryuuji’nin kalbi o kadar hızlı çarpmaya başladıki ağzından doğru düzgün bir kelime çıkaramadı, istekliliği onu deliye çeviriyordu. Bu şans için bu kadar uzun bekledikten sonra...

"...Ee..."

Ve bütün toparlayabildiği buydu. Ne sıkıcı biri diye düşünüyor olmalı... Muhtemelen böyle biriyle bir daha asla konuşmam diye düşünüyor...