Editing Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 27754. Defa

Jump to navigation Jump to search

Warning: You are not logged in. Your IP address will be publicly visible if you make any edits. If you log in or create an account, your edits will be attributed to your username, along with other benefits.

The edit can be undone. Please check the comparison below to verify that this is what you want to do, and then save the changes below to finish undoing the edit.

Latest revision Your text
Line 41: Line 41:
 
<u>Sınıfta bir kişi bile yoktu.</u>
 
<u>Sınıfta bir kişi bile yoktu.</u>
   
“......Hm, biraz üşüdüm.”
+
“......Hm, nedense donakaldım.”
   
 
Ellerimle bedenimi sardım.
 
Ellerimle bedenimi sardım.
Line 61: Line 61:
 
“...hey Kazu. Uzun zamandan beridir ilk defa, insanoğluna karşı korku hissediyorum.”
 
“...hey Kazu. Uzun zamandan beridir ilk defa, insanoğluna karşı korku hissediyorum.”
   
“Ama biliyor musun, sen gerçek Daiya olsan bile, bu dünya sadece sahte bir günlük hayat. Seninle hiçbir şey paylaşamam. Sıradaki Daiya şu anki beni tanımayacak. Sanki televizyonun dışında kalan taraf gibiyim. Tek taraflı bir ilişki. O durumda burada gerçekten olduğunu söyleyebilir miyim?”
+
“Ama biliyor musun, sen gerçek Daiya olsan bile, bu dünya sadece sahte bir günlük hayat. Seninle hiçbir şey paylaşamam. Sıradaki Daiya şu anki beni tanımayacak. Sanki televizyonun dışında bir tek ben varım. Tek taraflı bir ilişki. O durumda burada gerçekten olduğunu söyleyebilir miyim?”
   
 
O yüzden burada kimse yok.
 
O yüzden burada kimse yok.
Line 89: Line 89:
 
Bunun yüzünden mi?
 
Bunun yüzünden mi?
   
Peki... peki neyin yüzünden? <!--içime tam sinmedi ama... orj: "Is it because of this? Because? Because of what?" "Dakara? Dakara nani" tarzında-->Bunun ne anlama geldiğini anlamıyorum. Kendi hislerimi anlayamıyorum, ama vücut ısım daha da düşmeye devam ediyor. Süratle. Hayır, daha da kötü. Vücudum içten soğuktu zaten, ama şimdi donuyor, sızlıyor, ve mutlak sıfıra erişip tamamen kaskatı kesiliyor.
+
Yüzünden mi? Neyin yüzünden? Bunun ne anlama geldiğini anlamıyorum. Kendi hislerimi anlayamıyorum, ama vücut ısım daha da düşmeye devam ediyor. Süratle. Hayır, daha da kötü. Vücudum içten soğuktu zaten, ama şimdi donuyor, sızlıyor, ve mutlak sıfıra erişip tamamen kaskatı kesiliyor.
   
 
“Adım Aya Otonaşi. Tanıştığımıza memnun oldum.”
 
“Adım Aya Otonaşi. Tanıştığımıza memnun oldum.”
Line 141: Line 141:
 
Birazdan yapacaklarım hakkında düşüncelerini sorsam kesinlikle cevap vermezdi. Bu sınıf içerisinde beraber uzun bir zaman geçirmiştik. Buna rağmen, ilişkimiz çıkmaza girmişti.
 
Birazdan yapacaklarım hakkında düşüncelerini sorsam kesinlikle cevap vermezdi. Bu sınıf içerisinde beraber uzun bir zaman geçirmiştik. Buna rağmen, ilişkimiz çıkmaza girmişti.
   
İlişkimizin sırf sınıf arkadaşlığından daha da öteye gitmesi için yarının gelmesi gerekiyor.
+
İlişkimizin sırf sınıf arkadaşından daha da öteye gitmesi için yarının gelmesi gerekiyor.
   
 
Doğru, Mogi burada değil.
 
Doğru, Mogi burada değil.
Line 169: Line 169:
 
“Sizlerle<ref name=”Theatrical”>Burada abartılı, tiyatro dili ile konuşuyor. </ref> tanışmaya geldim.”
 
“Sizlerle<ref name=”Theatrical”>Burada abartılı, tiyatro dili ile konuşuyor. </ref> tanışmaya geldim.”
   
Madem öyle, ben de kibar konuşurum!
+
Madem öyle, bende kibar konuşurum!
   
 
“...ne diyorsunuz?”
 
“...ne diyorsunuz?”
   
“Sizlerle tanışmaya geldim, leydim Maria. İsmim Hathaway, tüm diğerlerine ihanet edip ebedi düşmanlıklarını almama sebep olmuş olsam da, bir tek sizi korumaya söz vermiş biriyim.”
+
“Sizlerle tanışmaya geldim, leydim Maria. İsmim Hathaway, tüm diğerlerine ihanet edip ebedi düşmanlıklarını almama sebep olmuş
  +
  +
olsa da, bir tek sizi korumaya söz vermiş biriyim.”
   
 
Etrafımızdaki insanlardan gelen uğultu inanılmaz bir hız ile kaybolmaya başladı. Evet, işte böyle. Otonaşi'yi geri almak için ilk adım, ona bu insanların gerçekte var olmadığını fark ettirmekti. O açıdan sessizlikleri oldukça faydalı olmalıydı.
 
Etrafımızdaki insanlardan gelen uğultu inanılmaz bir hız ile kaybolmaya başladı. Evet, işte böyle. Otonaşi'yi geri almak için ilk adım, ona bu insanların gerçekte var olmadığını fark ettirmekti. O açıdan sessizlikleri oldukça faydalı olmalıydı.
Line 187: Line 189:
 
“...iğrençsin.”
 
“...iğrençsin.”
   
Başımı eğdiğim için nasıl bir saldırının hedefi oldum bilmiyordum. Ama yerdeki pozisyonumdan yukarı bakınca, sağ taraftan diz attığının farkına vardım.
+
Başımı eğdiğim için nasıl bir saldırının hedefi oldum bilmiyordum, Ama yerdeki pozisyonumdan yukarı bakınca, sağ taraftan diz attığının farkına vardım.
   
 
Ah, doğru. Tamamen anlaşılabilir bir durum. Neden bana elini uzatmak gibi saf bir düşünceye aldanmıştım ki?
 
Ah, doğru. Tamamen anlaşılabilir bir durum. Neden bana elini uzatmak gibi saf bir düşünceye aldanmıştım ki?
Line 227: Line 229:
   
   
Beni sınıftan dışarı sürükledikten sonra Otonaşi, iri bir motosikletin arkasına oturtup beni, kaskımı taktırdı. Daha önceden böyle korkutucu hızlarla tecrübem hiç yoktu, ve onun şaşırtıcı derecede ince beline tutunurken titreyen bir sesle ehliyeti olup olmadığını sordum. (Yani, şaşkınlığımın sebebi kız olduğu için değil, ama onun kafamdaki imajı aşırı temkinli ve azimli oluşu.) Soruma dobra dobra “Tabi ki de hayır,” cevabıyla yanıt verdi.
+
Beni sınıftan dışarı sürükledikten sonra, Otonaşi beni iri bir motosikletin arkasına oturtup kask taktırdı. Daha önceden böyle korkutucu hızlarla tecrübem hiç yoktu, ve şaşırtıcı derecede ince beline tutunurken titreyen bir sesle ehliyeti olup olmadığını sordum. (Yani, şaşkınlığımın sebebi kız olduğu için değil, ama onun kafamdaki imajı aşırı temkinli ve azimli oluşu.) Soruma dobra dobra “Tabi ki de hayır,” cevabıyla yanıt verdi.
   
 
“Bütün bu ‘Okul Transfer’’lerinden dolayı çok fazla boş zamanım vardı, ben de bu beceriyi edindim. Zamanımı oldukça verimli bir şekilde kullanıyorum, sence de öyle değil mi?”
 
“Bütün bu ‘Okul Transfer’’lerinden dolayı çok fazla boş zamanım vardı, ben de bu beceriyi edindim. Zamanımı oldukça verimli bir şekilde kullanıyorum, sence de öyle değil mi?”
Line 233: Line 235:
 
Kabul etmeliyim ki hiç de fena motosiklet sürmüyor.
 
Kabul etmeliyim ki hiç de fena motosiklet sürmüyor.
   
Başka beceriler de edindin mi diye sorduğumda: “Tabii ki” diye yanıt verdı. Araba sürebilmesini bekliyordum, ama onun dışında birkaç dövüş sanatı, birkaç spor, fazladan birkaç dil, birkaç enstrüman çalmayı bilmesi… Liste uzadıkça uzuyor. Reddeden Sınıf’ın kısıtlamaları içerisinde yapabileceği hemen hemen her şeyi denemişti. Ama üniversite girişi için yapılan Ulusal Merkezi Sınav'da neredeyse tam puan yapabilecek gibi duran Otonaşi, “Yani, bunların çoğunu "Okul Transfer"lerinden önce de biliyordum zaten,” diye de itiraf etti.
+
Başka beceriler de edindin mi diye sorduğumda: “Tabii ki” diye yanıt verdı. Araba sürebilmesini bekliyordum, ama onun dışında birkaç dövüş sanatı, birkaç spor, fazladan birkaç dil, birkaç enstrüman
  +
çalmayı… bunların hepsi ve daha fazlasını öğrenmişti. Reddeden Sınıf’ın kısıtlamaları içerisinde yapabileceği hemen hemen her şeyi denemişti. Ama üniversite girişi için yapılan Ulusal Merkezi Sınavda neredeyse tam puan yapabilecek gibi duran Otonaşi, “Yani, bunların çoğunu "Okul Transfer"lerinden önce de biliyordum zaten,” diye de itiraf etti.
   
 
Temel yetenekleri yüksek standartta olabilirdi, ama o 27,754 tekrar içerisinde harcadığı zaman daha feci. Tam hesaplayamıyorum, ama yaklaşık 76 seneye, veya bir insan ömrüne eşdeğer bir zaman eder. Biraz daha üstünde düşününce, hayatta geçirdiği süre beni hayrete düşürdü.
 
Temel yetenekleri yüksek standartta olabilirdi, ama o 27,754 tekrar içerisinde harcadığı zaman daha feci. Tam hesaplayamıyorum, ama yaklaşık 76 seneye, veya bir insan ömrüne eşdeğer bir zaman eder. Biraz daha üstünde düşününce, hayatta geçirdiği süre beni hayrete düşürdü.
Line 248: Line 251:
 
öyleyse bunun geçerli olması kadar büyük müydü yaşı?
 
öyleyse bunun geçerli olması kadar büyük müydü yaşı?
   
Biraz daha düşününce, benimle aynı yıldaki birinin bu kadar olgun olabilmesinin imkanı yoktu. Yalnızca Reddeden Sınıf’a girebilmek adına elverişli olduğu için sınıf arkadaşım olmayı seçti. Belki de okul üniformasını cosplay<ref name=”Cosplay”>https://tr.wikipedia.org/wiki/Cosplay</ref> niyetine giyebilecek bir yaştadır?
+
Biraz daha düşününce, benimle aynı yıldaki birinin bu kadar olgun olabilmesinin imkanı yoktu. Yalnızca reddeden Sınıf’a girebilmek adına elverişli olduğu için sınıf arkadaşım olmayı seçti. Belki de o okul üniformasını giymesi cosplay<ref name=”Cosplay”>https://tr.wikipedia.org/wiki/Cosplay</ref> sayılabilecek bir yaştadır?
   
 
“Hoşino, eğer terbiyesiz düşüncelere kapıldıysan, seni motosikletten atarım.”
 
“Hoşino, eğer terbiyesiz düşüncelere kapıldıysan, seni motosikletten atarım.”
Line 264: Line 267:
 
“Sence de anahtarları içinde olan bir motoru, bir evin önünde yapayalnız bırakmak çok dikkatsizce değil mi?
 
“Sence de anahtarları içinde olan bir motoru, bir evin önünde yapayalnız bırakmak çok dikkatsizce değil mi?
   
Yani, ben de öyle düşünüyorum, ama, bir dakika, ne? O zaman…
+
Yani, bende öyle düşünüyorum, ama, bir dakika, ne? O zaman…
   
 
“Ayrıca, zincirin yapımı kötüydü ve sıradan aletlerle kolaylıkla kesiliverdi. Her ‘transfer’’imde aynı şey. Yani, o kısmı söylemeye gerek yok.”
 
“Ayrıca, zincirin yapımı kötüydü ve sıradan aletlerle kolaylıkla kesiliverdi. Her ‘transfer’’imde aynı şey. Yani, o kısmı söylemeye gerek yok.”
Line 270: Line 273:
 
Daha fazla detay istemeyelim. Cehalet saadettir. Evet, ne dediği hakkında en ufak fikrim yok.
 
Daha fazla detay istemeyelim. Cehalet saadettir. Evet, ne dediği hakkında en ufak fikrim yok.
   
“Ama diyelim ki, anılarını kaybettin, o zaman araba sürme kabiliyetini ve edindiğin diğer yetenek ve bilgilerin hepsini kaybedersin, değil mi?”
+
“Ama diyelim ki, anılarını kaybettin, o zaman araba sürme kabiliyetin, ve edindiğin diğer
  +
yetenek ve bilgilerin hepsini kaybedersin, değil mi?”
   
 
Öyle bir durum gerçekten yazık olurdu.
 
Öyle bir durum gerçekten yazık olurdu.
Line 295: Line 299:
   
   
En sonunda, beni çevredeki en pahalı görünen otele götürdü. Beş yıldızlı bir yer olmamasına rağmen, sıradan bir lise öğrencisinin parasının yeteceği bir yer olmadığı besbelliydi. Otonaşi tecrübesiyle kolayca kaydı yaptı, bizi odaya yönlendirmeye kalkan komiyi geri çevirdi, ve kararlı adımlarla ilerledi.
+
En sonunda, beni çevredeki en pahalı görünen otele götürdü. Beş yıldızlı bir yer olmamasına rağmen, sıradan bir lise öğrencisinin parası yetecek bir yer olmadığı besbelliydi. Otonaşi tecrübelisiyle kolayca kaydı yaptı, bizi odaya yönlendirmeye kalkan komiyi geri çevirdi, ve kararlı adımlarla ilerledi.
   
 
Odaya girdikten sonra, Otonaşi derhal kanepeye oturdu.
 
Odaya girdikten sonra, Otonaşi derhal kanepeye oturdu.
Line 336: Line 340:
 
“Ehm, kendini fazla belli ettiğin için seni fark etmiş olamaz mı?”
 
“Ehm, kendini fazla belli ettiğin için seni fark etmiş olamaz mı?”
   
“Benden temkinli olsa bile, bu imkansız olurdu. 27,754 tekrar içerisindeki zamandan bahsediyoruz farkındaysan? Yoksa sahip, gerçek yüzünü o kadar uzun süre saklayabilecek kadar cesur ve dahi biri mi sence? Yani, açıkçası onu henüz bulamadım. Off… sahip bu sınıfa giren biri olmalı, öyleyse niye kim olduğunu tespit edemiyorum?"
+
“Benden temkinli olsa bile, bu imkansız olurdu. 27,754 tekrar içerisindeki zamandan bahsediyoruz farkındaysan? Yoksa sahip<ref name=”Owner”>Reddeden Sınıf'ı kuran kişiden, kutunun sahibinden bahsediyor.</ref> gerçek yüzünü o kadar uzun süre saklayabilecek kadar cesur ve dahi biri mi sence? Yani, açıkçası onu henüz bulamadım. Off… sahip bu sınıfa giren biri olmalı, öyleyse niye kim olduğunu tespit edemiyorum?"
   
 
“...bir dakika. Sahip bu sınıfa giren biri olmalı dediğinde ne demek istedin? Sahip sınıf arkadaşlarımızdan biri mi olmak zorunda?”
 
“...bir dakika. Sahip bu sınıfa giren biri olmalı dediğinde ne demek istedin? Sahip sınıf arkadaşlarımızdan biri mi olmak zorunda?”
Line 367: Line 371:
 
zaman makinesi var olsa bile, zaman yolculuğuna gerçekten inanamazdım. Geçmişe yolculuk yapsam bile muhtemelen inanmazdım, en azından geçmişte olduğuma dair kesin kanıt elde edene kadar. Ve o durumda bile, kabul etmeyebilirdim.
 
zaman makinesi var olsa bile, zaman yolculuğuna gerçekten inanamazdım. Geçmişe yolculuk yapsam bile muhtemelen inanmazdım, en azından geçmişte olduğuma dair kesin kanıt elde edene kadar. Ve o durumda bile, kabul etmeyebilirdim.
   
Bu doğru cevap mıydı bilmiyorum, ama Otonaşi “Hmm” yaparak başını salladı.
+
Bu doğru cevap mıydı bilmiyorum, ama Otonaşi “Hmm” yaparak başını salladı
   
 
“Düşüncen gayet normal. Ve anlaşılan, Reddeden Sınıf’ın yaratıcısı da seninle aynı şekilde düşünüyor.”
 
“Düşüncen gayet normal. Ve anlaşılan, Reddeden Sınıf’ın yaratıcısı da seninle aynı şekilde düşünüyor.”
Line 373: Line 377:
 
“...ne demek istiyorsun?”
 
“...ne demek istiyorsun?”
   
“Söz konusu ''dileği'' tamamen gerçekleştiren bir kutu. En küçük ayrıntısına kadar. Kusursuzca. Başka bir deyişle—<u>suçlunun zamanda geri dönmekle alakalı bütün kuşkuları, ve dileği ile ilgili diğer her şey somutlaşır</u>. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun, değil mi?”
+
“İlgili ''dileği'' tamamen gerçekleştiren bir kutu. En küçük ayrıntısına kadar. Kusursuzca. Başka bir deyişle—<u>suçlunun zamanda geri dönmekle alakalı bütün kuşkuları, ve dileği ile ilgili diğer her şey somutlaşır</u>. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun, değil mi?”
   
 
“Ehm…”
 
“Ehm…”
Line 404: Line 408:
 
“......?”
 
“......?”
   
Otonaşi'nin ne dediğini dair hiçbir fikrim yoktu. Doğallığı korumanın ne gereği vardı ki?
+
Otonaşi'nin ne dediğini dair hiçbir fikrim yoktu. doğallığı korumanın ne gereği vardı ki?
   
 
“Neden tamamen anlama özürlüsün ki… her neyse, basitçe anlatmak gerekirse—Reddeden Sınıf’ın suçlunun yönetmenliğini yaptığı bir sinema filmi olduğunu varsayalım. Çekimler bittiğine göre, sadece düzeltmeler kaldı. Ama yapım şirketi filmde gözükmesi gereken yeni bir aktör olduğu konusunda ısrar ediyor. Artık başka verilecek rol kalmadı. Ama kendisine de rol verilmemiş, ekranda başıboş dikilen fazladan bir aktörü çekmek de akıl kârı değil; ki o artık film olmaz. Onun yerine yönetmen, senaryoda o kişnin rol alabilmesini sağlayacak ufak bir değişiklik yapar. ‘Doğallığı bozmamak’’tan kastım buydu.”
 
“Neden tamamen anlama özürlüsün ki… her neyse, basitçe anlatmak gerekirse—Reddeden Sınıf’ın suçlunun yönetmenliğini yaptığı bir sinema filmi olduğunu varsayalım. Çekimler bittiğine göre, sadece düzeltmeler kaldı. Ama yapım şirketi filmde gözükmesi gereken yeni bir aktör olduğu konusunda ısrar ediyor. Artık başka verilecek rol kalmadı. Ama kendisine de rol verilmemiş, ekranda başıboş dikilen fazladan bir aktörü çekmek de akıl kârı değil; ki o artık film olmaz. Onun yerine yönetmen, senaryoda o kişnin rol alabilmesini sağlayacak ufak bir değişiklik yapar. ‘Doğallığı bozmamak’’tan kastım buydu.”
Line 480: Line 484:
 
Ama bu sadece dirençte bir ‘azalma’. Başka bir deyişle, Reddeden Sınıf’ın etkilerinden ben de muaf tutuluyor değilim.. Ben bile etkisinin boyutundan bihaberim. Teslim olsam, Reddeden Sınıf beni de yakalardı… sana uzun bir zaman önce söylediğim gibi, ha?”
 
Ama bu sadece dirençte bir ‘azalma’. Başka bir deyişle, Reddeden Sınıf’ın etkilerinden ben de muaf tutuluyor değilim.. Ben bile etkisinin boyutundan bihaberim. Teslim olsam, Reddeden Sınıf beni de yakalardı… sana uzun bir zaman önce söylediğim gibi, ha?”
   
Durum böyleyse sahip, Otonaşi hakkında ne düşünüyordu? En azından, varlığından memnun olmasının ihtimali azdı.
+
Durum böyleyse sahip Otonaşi hakkında ne düşünüyordu? En azından, varlığından memnun olmasının ihtimali azdı.
   
 
“Artık durumu biraz daha iyi anlayabiliyor olmalısın, öyleyse asıl konumuza geri döneceğim. Sanırım Reddeden Sınıf’ı elde edip kullanmak artık mümkün değil. Bu kutu artık sahip tarafından kullanıldı, o yüzden Reddeden Sınıf’ı sonlandırmak da mümkün.”
 
“Artık durumu biraz daha iyi anlayabiliyor olmalısın, öyleyse asıl konumuza geri döneceğim. Sanırım Reddeden Sınıf’ı elde edip kullanmak artık mümkün değil. Bu kutu artık sahip tarafından kullanıldı, o yüzden Reddeden Sınıf’ı sonlandırmak da mümkün.”
Line 486: Line 490:
 
“Peki onu nasıl yapabiliriz?”
 
“Peki onu nasıl yapabiliriz?”
   
“Sahibi parçalayıp kutuyu çıkararak. Bunun dışında, kutuyu sahibiyle birlikte yok ederek. O kadar. Bir başka seçenek ise… <u>onu</u> bulmak olabilir, kutunun dağıtıcısı, çünkü onun bir şey yapabilme ihtimali var. Ama o kutunun içerisinde olmayacaktır, o yüzden bu uygulanabilir bir seçenek gibi gözükmüyor.”
+
“Sahibi parçalayıp kutuyu çıkarmak <!-- "Değiştirebilirsin ama az buçuk bu anlama geliyor sanırım" -->. Bunun dışında, kutuyu sahibiyle birlikte yok ederek. O kadar. Bir başka seçenek ise… <u>onu</u> bulmak olabilir, kutunun dağıtıcısı, çünkü onun bir şey yapabilme ihtimali var. Ama o kutunun içerisinde olmayacaktır, o yüzden bu uygulanabilir bir seçenek gibi gözükmüyor.”
   
 
Kutunun dağıtıcısı mı?
 
Kutunun dağıtıcısı mı?
Line 634: Line 638:
 
tek sebebi benim de kutu olmam!”
 
tek sebebi benim de kutu olmam!”
   
Ah, doğru ya. Anılarını ceset üreterek ve cesetlere tanık olmakla hatırlamak sadece Daiya’nın temelsiz teorisiydi.
+
Ah, doğru ya. Anılarını ceset üretip tanık olmakla hatırlamak sadece Daiya’nın temelsiz
  +
teorisiydi.
   
 
Ama buna rağmen, hareketlerini hala kavrayamıyorum.
 
Ama buna rağmen, hareketlerini hala kavrayamıyorum.

Please note that all contributions to Baka-Tsuki are considered to be released under the TLG Translation Common Agreement v.0.4.1 (see Baka-Tsuki:Copyrights for details). If you do not want your writing to be edited mercilessly and redistributed at will, then do not submit it here.
You are also promising us that you wrote this yourself, or copied it from a public domain or similar free resource. Do not submit copyrighted work without permission!

To protect the wiki against automated edit spam, we kindly ask you to solve the following CAPTCHA:

Cancel Editing help (opens in new window)