Editing Utsuro no Hako - Türkçe: 2. Cilt 30 Nisan
Jump to navigation
Jump to search
Warning: You are not logged in. Your IP address will be publicly visible if you make any edits. If you log in or create an account, your edits will be attributed to your username, along with other benefits.
The edit can be undone. Please check the comparison below to verify that this is what you want to do, and then save the changes below to finish undoing the edit.
Latest revision | Your text | ||
Line 1: | Line 1: | ||
__NOTOC__ |
__NOTOC__ |
||
− | ===30 Nisan (Perşembe) 00:00=== |
+ | ===30 Nisan (Perşembe) 00:00)=== |
<i>İkinci gün başlıyordu.</i> |
<i>İkinci gün başlıyordu.</i> |
||
Line 15: | Line 15: | ||
Şimdi ne iş çeviriyordu…? |
Şimdi ne iş çeviriyordu…? |
||
− | Nisan’ın son günüydü, bunun anlamı ise Altın Hafta<ref name=”Golden Week”>Altın Hafta 7 gün içerisinde 4 ulusal bayramdan oluşan bir haftadır, ve 29 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar sürer. Yeni Yıl ve Obon’dan sonra Japonya’daki en hareketli tatil sezonudur.</ref> —uzun tatilimiz—yakında başlayacaktı. Her gün yaptığım gibi |
+ | Nisan’ın son günüydü, bunun anlamı ise Altın Hafta<ref name=”Golden Week”>Altın Hafta 7 gün içerisinde 4 ulusal bayramdan oluşan bir haftadır, ve 29 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar sürer. Yeni Yıl ve Obon’dan sonra Japonya’daki en hareketli tatil sezonudur.</ref> —uzun tatilimiz—yakında başlayacaktı. Her gün yaptığım gibi Otonashi-san’ı koridorda bekliyordum. Normalde okul kantininde birlikte öğle yemeği yerdik; bana daha önce hiç bento yapmamıştı. |
− | “Kazu! Haru’nun dedikleri doğru mu?! Maria’nın |
+ | “Kazu-kun! Haru’nun dedikleri doğru mu?! Maria’nın ev yapımı öğle yemeği for two mu bekliyor seni?!“ |
Gürültülü olmaya başlıyordu. Kokone önüme geçti, arkasından da sırıtan bir Haruaki. |
Gürültülü olmaya başlıyordu. Kokone önüme geçti, arkasından da sırıtan bir Haruaki. |
||
Line 27: | Line 27: | ||
Ne kadar berbat bir arkadaştı. |
Ne kadar berbat bir arkadaştı. |
||
− | “Kazu, bu özel durumun sebebi nedir?! Detay, lütfen!” |
+ | “Kazu-kun, bu özel durumun sebebi nedir?! Detay, lütfen!” |
“...yani, nedenini sorma, ama bu sabah bir ara—” |
“...yani, nedenini sorma, ama bu sabah bir ara—” |
||
Line 35: | Line 35: | ||
Lütfen bitirmeme izin ver. |
Lütfen bitirmeme izin ver. |
||
− | “Uyandırma araması…” |
+ | “Uyandırma araması…” biri arkamdan mırıldanması ona dönüp bakmama neden oldu. |
...Ah hayır, bir tane daha sıkıntılı kız ortaya çıktı. |
...Ah hayır, bir tane daha sıkıntılı kız ortaya çıktı. |
||
Line 43: | Line 43: | ||
“Günaydın…” |
“Günaydın…” |
||
− | Garip lakabı olan kızın ismi Riko Asami, kısa saçı olan kısa birinci sınıf öğrencisi. |
+ | Garip lakabı olan kızın ismi Riko Asami, kısa saçı olan kısa birinci sınıf öğrencisi. Otonashi-san’ın sınıf arkadaşı ve açılış töreninden beri gelişen Maria Otonashi Fan Klübü’nün bir üyesiydi. İkisi genellikle beraber buraya gelirdi, |
− | ama anlaşılan Asami erkenden gelmişti bugün. Belki bana öyle gelmişti, ama sanki ifadesi ve sesi her zamankinden |
+ | ama anlaşılan Asami-san erkenden gelmişti bugün. Belki bana öyle gelmişti, ama sanki ifadesi ve sesi her zamankinden |
daha da kasvetliydi. |
daha da kasvetliydi. |
||
− | Asami dalgın bir şekilde bana bakıyordu. |
+ | Asami-san dalgın bir şekilde bana bakıyordu. |
“...Ehm?” |
“...Ehm?” |
||
Line 53: | Line 53: | ||
Ya da bana sert sert mi bakıyordu? |
Ya da bana sert sert mi bakıyordu? |
||
− | “Duyduğum kadarıyla |
+ | “Duyduğum kadarıyla Maria-san’dan bento alacakmışsın?” |
“E-Evet, sanırım öyle.” |
“E-Evet, sanırım öyle.” |
||
− | Asami hiçbir yanıt vermeden bana bakmaya devam etti. |
+ | Asami-san hiçbir yanıt vermeden bana bakmaya devam etti. |
“......Telefonundaki piller patlasa keşke… yurtdışından gelen piller kadar açık açık şüpheli olan piller kullanıyor |
“......Telefonundaki piller patlasa keşke… yurtdışından gelen piller kadar açık açık şüpheli olan piller kullanıyor |
||
Line 64: | Line 64: | ||
Onun mırıldadığı lanetler tüylerimi ürpertmişti. |
Onun mırıldadığı lanetler tüylerimi ürpertmişti. |
||
− | “A-Ama neden herkes arasında Kazu |
+ | “A-Ama neden herkes arasında Kazu-kun’u seçti, değil mi?” Kokone hızla yükselen gerilimi durdurmak için araya bir |
− | gülümseme ile girdi. “Bunun yüzünden, Kazu erkeklerden baya korkunç bakışlar alıyor, değil mi? Duyduğum kadarıyla insanların ‘Sahte Kaza ile Öldürmek İstediğim Kişiler’ listelerinde birinci numarada yer alıyor!” |
+ | gülümseme ile girdi. “Bunun yüzünden, Kazu-kun erkeklerden baya korkunç bakışlar alıyor, değil mi? Duyduğum kadarıyla insanların ‘Sahte Kaza ile Öldürmek İstediğim Kişiler’ listelerinde birinci numarada yer alıyor!” |
“O dengesiz liste de neyin nesi ya… öyle bir şey kimin aklına geldi ki…?” |
“O dengesiz liste de neyin nesi ya… öyle bir şey kimin aklına geldi ki…?” |
||
− | “Benim!” Haruaki elini havaya kaldırdı. “Tabi ki bende bir oy attım! Maria ile çifte kumru olmana<!--Fiil olarak |
+ | “Benim!” Haruaki elini havaya kaldırdı. “Tabi ki bende bir oy attım! Maria-chan ile çifte kumru olmana<!--Fiil olarak |
− | ‘çifte kumru’ kullanmak istedim ama çok garip oldu. İngilizce ne güzel bir dil ya, çok kolay olurdu ingilizcede |
+ | ‘çifte kumru’ kullanmak istedim ama çok garip oldu. İngilizce ne güzel bir dil ya, çok kolay olurdu ingilizcede--> dayanamıyorum!! |
Neredeyse şaşkınlığımdan yere düşüyordum. |
Neredeyse şaşkınlığımdan yere düşüyordum. |
||
Haruaki’nin sadece şaka yaptığından emindim, ama son zamanlarda aldığım bakışlar gerçekten korkunç olmaya başlamıştı. |
Haruaki’nin sadece şaka yaptığından emindim, ama son zamanlarda aldığım bakışlar gerçekten korkunç olmaya başlamıştı. |
||
− | Ama bunun sebebinin sırf |
+ | Ama bunun sebebinin sırf Otonashi-san olduğunu düşünmüyorum— |
“Hm? Neden bana bakıyorsun?” diye sordu Kokone. |
“Hm? Neden bana bakıyorsun?” diye sordu Kokone. |
||
Line 81: | Line 81: | ||
“......Yok bir şey.” |
“......Yok bir şey.” |
||
− | Onunla bu kadar samimi |
+ | Onunla bu kadar samimi oluşum bu durumda bir etken olduğundan haberi olmadığından emindim… |
Kokone sadece başını yana eğdi. O değişmeyen sınıf içerisindeki geçirdiğimiz sonsuzluktan sonra, sonunda saçını bir |
Kokone sadece başını yana eğdi. O değişmeyen sınıf içerisindeki geçirdiğimiz sonsuzluktan sonra, sonunda saçını bir |
||
yana atkuyruğu şeklinde yapmıştı. “Yan Atkuyruğu,” belki? |
yana atkuyruğu şeklinde yapmıştı. “Yan Atkuyruğu,” belki? |
||
− | “Hey söylesene, bayadır merak ediyorum: |
+ | “Hey söylesene, bayadır merak ediyorum: Otonashi-san’ı nasıl uslu<!--Terbiye etmek veya evcilleştirmek biraz.. erotik |
+ | kaçabilir sanki?--> yaptın?!” |
||
− | “Bak, |
+ | “Bak, ‘uslu yapmak’ pek de doğru bir söz olmaz…” |
− | + | “Otonashi-san asılmaya alışkın olmalı, öyleyse alelade<!--Run of the mill = Sıradan, ama sıradan kelimesi bu durum |
|
− | için fazla ‘sıradan’ değil mi?--> yöntem kullanmadın, değil mi? Ah, buldum! |
+ | için fazla ‘sıradan’ değil mi?--> yöntem kullanmadın, değil mi? Ah, buldum! Ona bir şekilde onun biricik kısmeti |
− | + | olduğunu inandırdın!” dedi Kokone muzaffer bir şekilde, ve tuhaf tuhaf yorumlar yapmaya başladı. “Bakalım… onu ona |
|
saldıran bir sapıktan kurtarmış olabilirsin… Ah, çok da mantıklı değil mi?! Sapık böyle, ‘Hey tatlım, göbek tüylerin |
saldıran bir sapıktan kurtarmış olabilirsin… Ah, çok da mantıklı değil mi?! Sapık böyle, ‘Hey tatlım, göbek tüylerin |
||
− | muhteşem kokuyordur… Ah! Orada yara kabuğu |
+ | muhteşem kokuyordur… Ah! Orada yara kabuğu mı var! A-Ama umurumda değil!!’ ve tam bu sözleri mırıldıktan sonra ona |
saldırmak üzereyken, sen bir çırpıda onu kötülüğün ellerinden kurtardın, değil mi!?” |
saldırmak üzereyken, sen bir çırpıda onu kötülüğün ellerinden kurtardın, değil mi!?” |
||
− | “<i>Hakiki</i> |
+ | “<i>Hakiki</i> sapıkla mücadele edecek yürek yok bende… bir dakika ya, biz çıkmıyoruz bile!” |
Bu gerçeğin ta kendisiydi, ama Kokone sadece daha çok sırıtmaya başladı. |
Bu gerçeğin ta kendisiydi, ama Kokone sadece daha çok sırıtmaya başladı. |
||
Line 108: | Line 109: | ||
Kokone’nin suratındaki o sırıtmayı durdurmanın yolunu bulmam lazımdı. |
Kokone’nin suratındaki o sırıtmayı durdurmanın yolunu bulmam lazımdı. |
||
− | “Bu sadece, yani, çünkü |
+ | “Bu sadece, yani, çünkü Otonashi-san oldukça acayip—” |
“—Acayip biriyim diyorsun demek?” Arkamdan tanıdık bir ses geldi, ve isteksizce döndüm. |
“—Acayip biriyim diyorsun demek?” Arkamdan tanıdık bir ses geldi, ve isteksizce döndüm. |
||
− | Maria |
+ | Maria Otonashi. |
− | Yüzünü görür görmez, vücudum hemen gerildi—suçlayıcı |
+ | Yüzünü görür görmez, vücudum hemen gerildi—suçlayıcı sözlerinin beni endişe içinde bıraktığından değil, sadece onun |
inanılmaz derecede güzel yüzünü görmeye hazır olmadığımdandı. |
inanılmaz derecede güzel yüzünü görmeye hazır olmadığımdandı. |
||
− | <u>Onun boyun eğmez kişiliğine ve baş döndürücü güzelliğine hala alışamadım</u>. Telaşlanmaktan kendimi alıkoyamadım. |
+ | </u>Onun boyun eğmez kişiliğine ve baş döndürücü güzelliğine hala alışamadım</u>. Telaşlanmaktan kendimi alıkoyamadım. |
Her zamanki gibi onunla konuşmaya hazırlanırken aklımda üçe kadar saydım. |
Her zamanki gibi onunla konuşmaya hazırlanırken aklımda üçe kadar saydım. |
||
− | + | Otonashi-san ile bir ömüre eşdeğer zaman boyunca birlikteydim. Bunun farkındaydım. <u>Ama onunla o kadar zaman |
|
geçirmiş gibi hissetmiyordum artık.</u> |
geçirmiş gibi hissetmiyordum artık.</u> |
||
Line 127: | Line 128: | ||
“D-Doğru. |
“D-Doğru. |
||
− | Şaşkınlığımdan yerimde sabit kalmışken, Asami hiçbir şey demeden tıpış tıpış yürüyüp |
+ | Şaşkınlığımdan yerimde sabit kalmışken, Asami-san hiçbir şey demeden tıpış tıpış yürüyüp kendisini Otonashi-san’ın |
+ | arkasına yerleştirdi. |
||
“...Hmm? Ne oldu Asami?” |
“...Hmm? Ne oldu Asami?” |
||
− | Asami cevap vermedi ve bana bakmaya devam etti. Onun yerine Haruaki ağzını açtı. |
+ | Asami-san cevap vermedi ve bana bakmaya devam etti. Onun yerine Haruaki ağzını açtı. |
− | “Bugün biraz garip davranıyor. Belki |
+ | “Bugün biraz garip davranıyor. Belki Hoshii seni ondan çalacağından korkuyordur Maria-chan! O paha biçilmez |
<i>Bento</i> yüzünden.” |
<i>Bento</i> yüzünden.” |
||
− | “......Ne cüretle ona |
+ | “......Ne cüretle ona ‘Maria-chan’ dersin. ‘-Sama’ ilave etmek zorundasın…” Asami-san ağzını neredeyse hiç açmadan ve |
yere bakmaya devam ederek mırıldandı. |
yere bakmaya devam ederek mırıldandı. |
||
Line 143: | Line 145: | ||
“Ehm, kantine mi?” |
“Ehm, kantine mi?” |
||
− | + | Otonashi-san abartılı bir iç çekti. |
|
“Sana öğle yemeği yaptığımın haberini verdikten sonra niyetimi tahmin etmek gerçekten o kadar zor mu? Okul kantininden |
“Sana öğle yemeği yaptığımın haberini verdikten sonra niyetimi tahmin etmek gerçekten o kadar zor mu? Okul kantininden |
||
Line 151: | Line 153: | ||
Orada her gün öğle yemeği sırasında buluşup kutular ve O hakkındaki meseleleri konuşuyorduk. Bununla beraber<!--That |
Orada her gün öğle yemeği sırasında buluşup kutular ve O hakkındaki meseleleri konuşuyorduk. Bununla beraber<!--That |
||
− | being said, sonradaki kısım ile birlikte bununla beraber garip geliyor ama uygun bir şey bulamadım. |
+ | being said, sonradaki kısım ile birlikte bununla beraber garip geliyor ama uygun bir şey bulamadım.-->, yeni bilgi |
elde etmek zordu ve başkalarından sır olarak tutmak zorunda olduğumuz şeyleri neredeyse hiç konuşmuyorduk. Hatta, |
elde etmek zordu ve başkalarından sır olarak tutmak zorunda olduğumuz şeyleri neredeyse hiç konuşmuyorduk. Hatta, |
||
Maria buraya geçiş yaptığından beri öyle bir konu hiç açılmamıştı. Bundan dolayı, okulun kantini tam bize göreydi. |
Maria buraya geçiş yaptığından beri öyle bir konu hiç açılmamıştı. Bundan dolayı, okulun kantini tam bize göreydi. |
||
Line 159: | Line 161: | ||
“Demek o yüzden bento yaptın… Ama öyleyse sırf sandviç alsaydın ya.” diye söylendim. |
“Demek o yüzden bento yaptın… Ama öyleyse sırf sandviç alsaydın ya.” diye söylendim. |
||
− | + | Otonashi-san birden kafasını yüzüme yaklaştırdı ve kulağımın içine fısıldadı: “...’Reddeden Sınıf’ içerisindeyken |
|
kantindeki sandviçlerden bıkmıştım, anlatabildim mi…?” |
kantindeki sandviçlerden bıkmıştım, anlatabildim mi…?” |
||
− | Ehm… kimsenin Reddeden Sınıf terimini duymamasını istemesi tamamen anlaşılır, ama Asami |
+ | Ehm… kimsenin Reddeden Sınıf terimini duymamasını istemesi tamamen anlaşılır, ama Asami-san’ın gözleri önünde yüzüme |
− | bu kadar yaklaşırsa, Asami yanlış fikre kapılabilir, öyle değil mi? |
+ | bu kadar yaklaşırsa, Asami-san yanlış fikre kapılabilir, öyle değil mi? |
− | Gözümün kenarından Asami |
+ | Gözümün kenarından Asami-san’a baktım, ve, tam da beklediğim gibi, bakışı daha da dik olmuştu. |
− | “Ehm, Maria. Sana katılabilir miyim…?” diye sordu Asami. |
+ | “Ehm, Maria-san. Sana katılabilir miyim…?” diye sordu Asami-san. |
“Özür dilerim Asami. Bugün Kazuki ile birlikte yalnız kalmak istiyorum.” |
“Özür dilerim Asami. Bugün Kazuki ile birlikte yalnız kalmak istiyorum.” |
||
Line 173: | Line 175: | ||
“Sırf ikiniz…” |
“Sırf ikiniz…” |
||
− | + | “Peki ala Kazuki, gidelim mi artık?” |
|
− | + | Otonashi-san beni kolumdan tutup yürümeye başladı. Haruaki lüzumsuz bir ıslık çaldı. |
|
− | ...Acaba Asami olayların bu yönde gelişmesini nasıl karşılıyordu? |
+ | ...Acaba Asami-san olayların bu yönde gelişmesini nasıl karşılıyordu? |
Endişeyle arkama döndüm ve onun, ayaklarına bakıp bir şeyler mırıldadığını duydum. |
Endişeyle arkama döndüm ve onun, ayaklarına bakıp bir şeyler mırıldadığını duydum. |
||
Line 188: | Line 190: | ||
===30 Nisan (Perşembe) 12:43=== |
===30 Nisan (Perşembe) 12:43=== |
||
− | “Burada olmak beni neredeyse nostaljik |
+ | “Burada olmak beni neredeyse nostaljik yapıyor,” dedim okul binasının arkasına vardığımızda. |
− | ‘Reddeden Sınıf’ içerisinde hapsedildiğimiz zamanlar burada |
+ | ‘Reddeden Sınıf’ içerisinde hapsedildiğimiz zamanlar burada iyi bir miktar konuşmuştuk. |
− | Fakat, |
+ | Fakat, Otonashi-san anılarını hatırlamakla kendini şımartmaya meyilli değil gibiydi: bana keskin bir bakış |
attıktan sonra, hızla çantasından kumaşla sarılı bir bento çıkartıp bana verdi. |
attıktan sonra, hızla çantasından kumaşla sarılı bir bento çıkartıp bana verdi. |
||
Line 199: | Line 201: | ||
“Bir şey değil.” |
“Bir şey değil.” |
||
− | Kumaşı çözüp kapağı açtım. İçeriği |
+ | Kumaşı çözüp kapağı açtım. İçeriği oldukça sıkıcıydı, biraz beklenmedik bir durum. |
Pastırma ile sarılı kuşkonmaz parçalarından birini ağzıma atarak başladım. |
Pastırma ile sarılı kuşkonmaz parçalarından birini ağzıma atarak başladım. |
||
− | ...Mhım, |
+ | ...Mhım, tadı da oldukça sıkıcıydı. |
“Ehm… bu pastırmayla sarılı kuşkonmazı gerçekten beğendim.” |
“Ehm… bu pastırmayla sarılı kuşkonmazı gerçekten beğendim.” |
||
Line 209: | Line 211: | ||
“Marketten o.” |
“Marketten o.” |
||
− | …….Aa, anladım. Evet, bu kadar |
+ | …….Aa, anladım. Evet, bu kadar sıkıcı bir tada sahip olması şaşırtıcı değildi. |
Sırada, hamburger bifteğinden bir ısırık aldım. Kuşkonmazdaki gibi, tadı da görünüşü de tamamen sıradandı. |
Sırada, hamburger bifteğinden bir ısırık aldım. Kuşkonmazdaki gibi, tadı da görünüşü de tamamen sıradandı. |
||
Line 221: | Line 223: | ||
Bento’nun kalanına baktım. Görünen ki patetesler, köfteler, börekler ve sebzelerin hepsi marketten alınan ürünlerdi. |
Bento’nun kalanına baktım. Görünen ki patetesler, köfteler, börekler ve sebzelerin hepsi marketten alınan ürünlerdi. |
||
− | “Yaygara yapma—beni böyle |
+ | “Yaygara yapma—beni böyle çaresizce övmenin gereği yok.”<!--Bu cümle.. Garip oldu sanki… Düzeltilebilir.. Heralde..--> |
− | “... |
+ | “...Otonashi-san, Reddeden Sınıf içerisinde hapsedildiğimiz süre boyunca yemek yapmasını öğrenmedin mi?” |
Bana daha önceden o sonsuz tekrarlar arasında sayısız yetenek öğrendiğini söylemişti, dövüş sanatları gibi. |
Bana daha önceden o sonsuz tekrarlar arasında sayısız yetenek öğrendiğini söylemişti, dövüş sanatları gibi. |
||
Line 235: | Line 237: | ||
zevk alamıyorum bir türlü.” |
zevk alamıyorum bir türlü.” |
||
− | “Demek o yüzden |
+ | “Demek o yüzden öğle yemeğimden esirgedin…” |
“Şimdi açık açık konuşuyoruz.” |
“Şimdi açık açık konuşuyoruz.” |
||
Line 241: | Line 243: | ||
Eyvah. |
Eyvah. |
||
− | + | Otonashi-san’ın ifadesine gözümün kenarından baktım. ...Alınmışa benzemiyordu… Sanırım. |
|
“...Ehm, hazır konusu açılmışken, bu, genel olarak yemeğin tadını umursamadığın anlamına da mı geliyor?” |
“...Ehm, hazır konusu açılmışken, bu, genel olarak yemeğin tadını umursamadığın anlamına da mı geliyor?” |
||
Line 259: | Line 261: | ||
“Vaaay, başka insanların en sevdiği yemeği reddetmek—amma yüzsüzsün he.” |
“Vaaay, başka insanların en sevdiği yemeği reddetmek—amma yüzsüzsün he.” |
||
− | “...... |
+ | “......Ağzıma laf tıkıyorsun.”<!--Put words in one’s mouth = ? Garip geldi bu söz. Ağzımdan lafı aldın demiyor, o |
− | kadar küstah değil Kazuki. |
+ | kadar küstah değil Kazuki.--> |
“Tatlı patates macunu kime uyar demiştin?” |
“Tatlı patates macunu kime uyar demiştin?” |
||
− | ...neden beni kitap gibi okuyabiliyorsun |
+ | ...neden beni kitap gibi okuyabiliyorsun Otonashi-san? |
“Demek yemeyi seviyorsun, ama yemek yapmayı sevmiyorsun,” diye özet geçtim, dikkatini hatalarımdan uzaklaştırarak. |
“Demek yemeyi seviyorsun, ama yemek yapmayı sevmiyorsun,” diye özet geçtim, dikkatini hatalarımdan uzaklaştırarak. |
||
Line 270: | Line 272: | ||
“Kendim için yemek yapmak gerçekten o kadar keyifli değil. Bütün işlem boş emek gibi geliyor.” |
“Kendim için yemek yapmak gerçekten o kadar keyifli değil. Bütün işlem boş emek gibi geliyor.” |
||
− | Anladım. Doğal olarak Reddeden Sınıf içerisinde kendisi dışında yemek yapabileceği kimse yoktu. Neredeyse hiç yemek yapmamıştım, ama yemek yapmanın zevklerinden birinin |
+ | Anladım. Doğal olarak Reddeden Sınıf içerisinde kendisi dışında yemek yapabileceği kimse yoktu. Neredeyse hiç yemek yapmamıştım, ama yemek yapmanın zevklerinden birinin başkalarına hazırladığın yemeklerden zevk almasını görmek |
+ | |||
+ | olduğunu biliyordum. Öyleyse yemek yapacak kimse yok ise, belki yemek yapmak nafileydi. |
||
“...Ama şu an onun önemi yok. Seni çene çalmak için buraya çağırmış değilim.” |
“...Ama şu an onun önemi yok. Seni çene çalmak için buraya çağırmış değilim.” |
||
Line 276: | Line 280: | ||
“E-Evet.” |
“E-Evet.” |
||
− | “Hadi işe konulalım,” dedi |
+ | “Hadi işe konulalım,” dedi Otonashi-san, ardından da çantasının içini arayıp cep telefonunu çıkarttı. “Dün bir eposta |
aldım, gecenin geç bir saatinde.” |
aldım, gecenin geç bir saatinde.” |
||
− | + | “Eposta mı?” sorarak yanıt verdim. |
|
Hiçbir kelime etmeden, cep telefonunu uzattı. |
Hiçbir kelime etmeden, cep telefonunu uzattı. |
||
Line 288: | Line 292: | ||
Ehm… bu nedir? Bu tam… yeni aşık olan bir çiftin aşırı romantik mesajlarından bir alıntı gibiydi? Ha? Başka bir |
Ehm… bu nedir? Bu tam… yeni aşık olan bir çiftin aşırı romantik mesajlarından bir alıntı gibiydi? Ha? Başka bir |
||
− | deyişle, |
+ | deyişle, Otonashi-san biriyle mi çıkıyor? Tanıdığım <i>Otonashi-san</i> mı? |
Ona baktım. Tepkime alaycı bir gülümseme gösterdi. |
Ona baktım. Tepkime alaycı bir gülümseme gösterdi. |
||
Line 299: | Line 303: | ||
“Ha?” |
“Ha?” |
||
− | —”Kazuki |
+ | —”Kazuki Hoshino” |
− | Bu |
+ | Bu epostanın göndericisi ben miydim? ...Hayır hayır hayır, bu imkansız. Böyle bir mesaj yazdığımı hatırlamıyorum. Ama |
kanıt tam gözlerimin önünde duruyordu… |
kanıt tam gözlerimin önünde duruyordu… |
||
“İlk başta bir tür sahtekarlık olduğunu düşündüm, ama spam<ref name=”Spam”>İstenmeyen, gereksiz, aldatmaca, vb. |
“İlk başta bir tür sahtekarlık olduğunu düşündüm, ama spam<ref name=”Spam”>İstenmeyen, gereksiz, aldatmaca, vb. |
||
− | mesajlara verilen isim. Sırf |
+ | mesajlara verilen isim. Sırf eposta için geçerli değildir ama en sık epostada bulunur.</ref> filtrem bunu oldukça |
− | + | olasısız kılıyor. Bu epostanın senin cep telefonundan gönderildiğini düşünmek doğru olur.” |
|
− | “Ama |
+ | “Ama Otonashi-san, bunu gönderdiğimi hatırlamıyorum—” |
− | “O zaman Gönderilen Mesajlar dosyasına bakmaya ne dersin? Biri boşaltmadığı sürece, |
+ | “O zaman Gönderilen Mesajlar dosyasına bakmaya ne dersin? Biri boşaltmadığı sürece, eposta hala orada duruyor olmalı.” |
Başımı sallayıp cep telefonumu çıkarttım. Tam da korktuğum gibi... |
Başımı sallayıp cep telefonumu çıkarttım. Tam da korktuğum gibi... |
||
Line 317: | Line 321: | ||
<i>“En derin arzum gerçekleşti. Artık sonsuza dek beraber olabiliriz.”</i> |
<i>“En derin arzum gerçekleşti. Artık sonsuza dek beraber olabiliriz.”</i> |
||
− | ...Aynı mesajı telefonumun Gönderilen Mesajlar |
+ | ...Aynı mesajı telefonumun Gönderilen Mesajlar dosyasında buldum. |
“B-Bu—” konuşurken ağzımdan tükürük çıkıyordu ve sarardım. |
“B-Bu—” konuşurken ağzımdan tükürük çıkıyordu ve sarardım. |
||
Line 325: | Line 329: | ||
telefonunu kullanmış olmalı.” |
telefonunu kullanmış olmalı.” |
||
− | + | Epostadaki tarih 30 Nisan yazıyordu, bu demek oluyordu ki bu sabah saat 02:23’te gönderilmişti. |
|
− | O sıralarda, telefonum yastığımın yanındaydı. |
+ | O sıralarda, telefonum yastığımın yanındaydı. Otonashi-san’ın aramasından dolayı uyanmıştım, yani bu kesinlikle |
doğruydu. O zaman bu, dün gecenin geç saatlerinde birinin odama girdiği anlamına mı geliyordu? Gerçekten mi? Bir insan |
doğruydu. O zaman bu, dün gecenin geç saatlerinde birinin odama girdiği anlamına mı geliyordu? Gerçekten mi? Bir insan |
||
− | niye böyle bir çareye başvurur ki…? “Kazuki,” ben düşüncelere dalmışken |
+ | niye böyle bir çareye başvurur ki…? “Kazuki,” ben düşüncelere dalmışken Otonashi-san bana seslendi. “Reddeden Sınıf |
diye hitap ettiğimiz kutunun içine nasıl girebildiğimi biliyor musun?” |
diye hitap ettiğimiz kutunun içine nasıl girebildiğimi biliyor musun?” |
||
Line 337: | Line 341: | ||
“Şu an konuştuğumuz konu ile ilgili bu. Sana Reddeden Sınıf’a girebilmemin sebebini benim de bir kutu olduğumu |
“Şu an konuştuğumuz konu ile ilgili bu. Sana Reddeden Sınıf’a girebilmemin sebebini benim de bir kutu olduğumu |
||
− | söyledim, ama |
+ | söyledim, ama bunu nasıl yaptığımı pek açıklamıyor, değil mi?” |
“...Şimdi demişken gerçekten de…” |
“...Şimdi demişken gerçekten de…” |
||
Line 345: | Line 349: | ||
“...Evet.” |
“...Evet.” |
||
− | “Biri nasıl senin telefondan benimkine |
+ | “Biri nasıl senin telefondan benimkine sabahın ikisinden sonra eposta atmış olabilir? Alternatif<!--Bunun dışında |
− | olmaz fazla alakalı, bunun yanında doğru hissi vermiyor, bununla birlikte belki? Bilemedim ki. |
+ | olmaz fazla alakalı, bunun yanında doğru hissi vermiyor, bununla birlikte belki? Bilemedim ki.--> olarak, bir insan |
− | + | bize nasıl böyle<!--Veya işlerin bu yönde geliştiğini.. (?) demek olabilir.. belki?--> olduğuna inandırabilir? Bunu |
|
yapmanın birkaç yolu olmalı, ama ben şu ihtimali düşünüyorum.” |
yapmanın birkaç yolu olmalı, ama ben şu ihtimali düşünüyorum.” |
||
Line 359: | Line 363: | ||
şey için kutuya—” |
şey için kutuya—” |
||
− | “Kazuki, beni dinlemiyor muydun? Ben kutuluların varlığını algılayabiliyorum. ...Ah, ama haklısın: bu |
+ | “Kazuki, beni dinlemiyor muydun? Ben kutuluların varlığını algılayabiliyorum. ...Ah, ama haklısın: bu eposta tamamen |
alakasız olabilir. Ama kesin söylebileceğim tek bir şey var.” |
alakasız olabilir. Ama kesin söylebileceğim tek bir şey var.” |
||
− | + | Otonashi-san kararlı bakışını benim üzerime sabitledi. |
|
Line 368: | Line 372: | ||
− | Bunu kabul etmemi sağlayan şey sözleri değil, ciddi bakışıydı. Sonunda |
+ | Bunu kabul etmemi sağlayan şey sözleri değil, ciddi bakışıydı. Sonunda ne başlayacağının farkına varmıştım. |
Tekrar oluyordu. |
Tekrar oluyordu. |
||
Line 374: | Line 378: | ||
Bir kutu tekrar günlük hayatımı yok edecekti. |
Bir kutu tekrar günlük hayatımı yok edecekti. |
||
− | “Peki Kazuki, |
+ | “Peki Kazuki, epostaya geri dönelim. Bir kutunun alakalı olduğunu varsayarsak, bu mesajın önemi ne olabilir? |
<i>Sahibin</i> özel güç elde ettikten sonra bizimle alay ettiğini düşünmek biraz fazla iyimser, değil mi?” |
<i>Sahibin</i> özel güç elde ettikten sonra bizimle alay ettiğini düşünmek biraz fazla iyimser, değil mi?” |
||
Line 383: | Line 387: | ||
“Gerçekçi gözlem mi…?” |
“Gerçekçi gözlem mi…?” |
||
− | Bu ne anlama geliyordu? |
+ | Bu ne anlama geliyordu? Otonashi-san’ın sahiple çıkmadığı apaçık ortadaydı. |
“Bir tür mecaz olabilir. Veya kutu geleceği bu yönde değiştirmek için kullanıldı… ama kesin bildiğimiz tek bir |
“Bir tür mecaz olabilir. Veya kutu geleceği bu yönde değiştirmek için kullanıldı… ama kesin bildiğimiz tek bir |
||
− | şey var.” |
+ | şey var.” Otonashi-san sakince nefes verdi ve kaldığı yerden devam etti. “Sahip <u>aramıza kutu ile doğrudan girmeye çalışıyor</u>.” |
− | Doğru, işin özü buydu. Yoksa, sahibin böyle bir |
+ | Doğru, işin özü buydu. Yoksa, sahibin böyle bir epostayı benim telefonumdan Otonashi-san’a atmasının bir |
+ | sebebi olmazdı. |
||
“...Ne yapmalıyım?” |
“...Ne yapmalıyım?” |
||
“Bir kutunun kullanıldığı şüphesiz. Bu kutunun nasıl kullanıldığını öğrenip özünü çözmem lazım, ve bana bunu |
“Bir kutunun kullanıldığı şüphesiz. Bu kutunun nasıl kullanıldığını öğrenip özünü çözmem lazım, ve bana bunu |
||
− | + | yapmakla yardım etmeni istiyorum. Günlük hayatındaki küçük<!--İnce burada kullanılabilir mi? Sanki daha iyi olur.--> |
|
değişikliklere karşı hassassın, öyle değil mi? Benim anlayamayacağım anormallikleri sen fark edebilirsin belki.” |
değişikliklere karşı hassassın, öyle değil mi? Benim anlayamayacağım anormallikleri sen fark edebilirsin belki.” |
||
Line 400: | Line 405: | ||
“Güzel. Yeni bir şey öğrendiğimde seninle iletişime geçerim.” |
“Güzel. Yeni bir şey öğrendiğimde seninle iletişime geçerim.” |
||
− | Artık tartışma sonlandığına göre, öğle yemeğime geri döndüm. Fakat, |
+ | Artık tartışma sonlandığına göre, öğle yemeğime geri döndüm. Fakat, Otonashi-san’ın yemek çubukları hareket |
− | etmiyordu, |
+ | etmiyordu, ve bende yemekten durdum. |
− | “Başka bir şey var mıydı |
+ | “Başka bir şey var mıydı Otonashi-san?” |
− | “Hmmm… evet, gibi,” dedi |
+ | “Hmmm… evet, gibi,” dedi Otonashi-san üstü kapalı bir tavırla. “Çok abartılacak bir şey değil, gerçekten, ama |
beni rahatsız ediyor, ve bundan hoşlanmıyorum, o yüzden açık konuşacağım.” |
beni rahatsız ediyor, ve bundan hoşlanmıyorum, o yüzden açık konuşacağım.” |
||
Line 427: | Line 432: | ||
Herhangi bir şey düşünmekten aciz bir vaziyette, bir hevesle cep telefonumu açtım. |
Herhangi bir şey düşünmekten aciz bir vaziyette, bir hevesle cep telefonumu açtım. |
||
− | Ekranda pijama giyinmiş bir Mogi |
+ | Ekranda pijama giyinmiş bir Mogi-san’ın resmi vardı. |
Her zamankinden daha zayıf gözükmesine rağmen, hiç de acınası durmuyordu. Resim hastanede çekilmişti, ve |
Her zamankinden daha zayıf gözükmesine rağmen, hiç de acınası durmuyordu. Resim hastanede çekilmişti, ve |
||
suratından ışık saçan bir gülümseme ile barış simgesi yapmıştı. |
suratından ışık saçan bir gülümseme ile barış simgesi yapmıştı. |
||
− | “Kazu sırıtıyor! Açık saçık fotoğraflara bakıyor!” |
+ | “Kazu-chan sırıtıyor! Açık saçık fotoğraflara bakıyor!” |
Ablamın sesini duyunca hemen cep telefonumun kapağını kapattım. |
Ablamın sesini duyunca hemen cep telefonumun kapağını kapattım. |
||
Line 438: | Line 443: | ||
“B-Bakmıyorum!” |
“B-Bakmıyorum!” |
||
− | + | “Kızıştın işte ~ Burada bir dolaplar çeviriyorsun~” |
|
− | Benden üç yaş büyük olan ablam Luka |
+ | Benden üç yaş büyük olan ablam Luka Hoshino. Ranza’nın üst yatağına yüzünde kocaman bir gülümseme ile |
− | tırmandı… her zamanki gibi sadece don giyiniyordu. Of, |
+ | tırmandı… her zamanki gibi sadece don giyiniyordu. Of, Luu-chan… beni asla dinlemiyordu ve neredeyse yirmi yaşında |
− | olmasına rağmen sürekli bu kılıkla dolaşıyordu. Kardeşin delikanlı Luu, Allah rizası için ya! |
+ | olmasına rağmen sürekli bu kılıkla dolaşıyordu. Kardeşin delikanlı Luu-chan, Allah rizası için ya! |
− | “Aa, dur tahmin edeyim: Kasumi Mogi |
+ | “Aa, dur tahmin edeyim: Kasumi Mogi-san’ın resmine bakıyordun, değil mi~? |
“Nas—” |
“Nas—” |
||
Line 452: | Line 457: | ||
“Oha, tam isabet mi? Hihihi…” |
“Oha, tam isabet mi? Hihihi…” |
||
− | “B-Bekle! Sen Mogi |
+ | “B-Bekle! Sen Mogi-san’ı niye biliyorsun ya…? Ah! İznim olmadan cep telefonumla mı oynadın yoksa?!” |
“Tabi ki hayır ya~ Sadece o seni aradığında ismini gördüm, tamam mı? Sadece kafamdan atmıştım~ ah, ama sen ne |
“Tabi ki hayır ya~ Sadece o seni aradığında ismini gördüm, tamam mı? Sadece kafamdan atmıştım~ ah, ama sen ne |
||
Line 461: | Line 466: | ||
Utancımı saklamak için cep telefonumu elimde sıkıca kavrayıp Ranza’nın alt yatağına atıldım. |
Utancımı saklamak için cep telefonumu elimde sıkıca kavrayıp Ranza’nın alt yatağına atıldım. |
||
− | “Hey, Kazu, şu Kasumi Mogi kız arkadaşın mı?” |
+ | “Hey, Kazu-chan, şu Kasumi Mogi-san kız arkadaşın mı?” |
“H-Hayır, değil!” |
“H-Hayır, değil!” |
||
Line 477: | Line 482: | ||
Ama açıkcası… bundan daha fazla olup olmadığını bilmiyordum. Reddeden Sınıf içerisinde sahip olduğum hislerin |
Ama açıkcası… bundan daha fazla olup olmadığını bilmiyordum. Reddeden Sınıf içerisinde sahip olduğum hislerin |
||
− | hiçbiri artık yoktu. Mogi |
+ | hiçbiri artık yoktu. Mogi-san’a karşı benzer hislerim olduğunu ima eden belli başlı birkaç anıya sahiptim. Ama o |
anılardan dolayı, onun hakkında tarafsızca düşünmeyi zor buluyordum. Artık hislerime ne kadar güvenebileceğimden |
anılardan dolayı, onun hakkında tarafsızca düşünmeyi zor buluyordum. Artık hislerime ne kadar güvenebileceğimden |
||
konusunda hiçbir fikrim yoktu. |
konusunda hiçbir fikrim yoktu. |
||
Line 486: | Line 491: | ||
kulaklarımı açtığımda, onun sakin ve düzenli bir şekilde nefes alışlarını duydum. |
kulaklarımı açtığımda, onun sakin ve düzenli bir şekilde nefes alışlarını duydum. |
||
− | ...Uyuya |
+ | ...Uyuya kalabilme hızı beni sürekli şaşırtıyordu. |
− | O anda az önce baktığım |
+ | O anda az önce baktığım epostaya yanıt vermediğimi fark ettim, o yüzden bir cevap yazmaya başladım. |
<i>22:59</i> |
<i>22:59</i> |
||
Line 498: | Line 503: | ||
===30 Nisan (Perşembe) 23:18=== |
===30 Nisan (Perşembe) 23:18=== |
||
− | <i> |
+ | <i>Peki ala, arama yapma zamanı.</i> |