Editing Utsuro no Hako - Türkçe: 2. Cilt 30 Nisan
Jump to navigation
Jump to search
Warning: You are not logged in. Your IP address will be publicly visible if you make any edits. If you log in or create an account, your edits will be attributed to your username, along with other benefits.
The edit can be undone. Please check the comparison below to verify that this is what you want to do, and then save the changes below to finish undoing the edit.
Latest revision | Your text | ||
Line 17: | Line 17: | ||
Nisan’ın son günüydü, bunun anlamı ise Altın Hafta<ref name=”Golden Week”>Altın Hafta 7 gün içerisinde 4 ulusal bayramdan oluşan bir haftadır, ve 29 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar sürer. Yeni Yıl ve Obon’dan sonra Japonya’daki en hareketli tatil sezonudur.</ref> —uzun tatilimiz—yakında başlayacaktı. Her gün yaptığım gibi Otonaşi'yi koridorda bekliyordum. Normalde okul kantininde birlikte öğle yemeği yerdik; bana daha önce hiç bento yapmamıştı. |
Nisan’ın son günüydü, bunun anlamı ise Altın Hafta<ref name=”Golden Week”>Altın Hafta 7 gün içerisinde 4 ulusal bayramdan oluşan bir haftadır, ve 29 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar sürer. Yeni Yıl ve Obon’dan sonra Japonya’daki en hareketli tatil sezonudur.</ref> —uzun tatilimiz—yakında başlayacaktı. Her gün yaptığım gibi Otonaşi'yi koridorda bekliyordum. Normalde okul kantininde birlikte öğle yemeği yerdik; bana daha önce hiç bento yapmamıştı. |
||
− | “Kazu! Haru’nun dedikleri doğru mu?! Maria’nın |
+ | “Kazu! Haru’nun dedikleri doğru mu?! Maria’nın ev yapımı öğle yemeği for two mu bekliyor seni?!“ |
Gürültülü olmaya başlıyordu. Kokone önüme geçti, arkasından da sırıtan bir Haruaki. |
Gürültülü olmaya başlıyordu. Kokone önüme geçti, arkasından da sırıtan bir Haruaki. |
||
Line 35: | Line 35: | ||
Lütfen bitirmeme izin ver. |
Lütfen bitirmeme izin ver. |
||
− | “Uyandırma araması…” |
+ | “Uyandırma araması…” biri arkamdan mırıldanması ona dönüp bakmama neden oldu. |
...Ah hayır, bir tane daha sıkıntılı kız ortaya çıktı. |
...Ah hayır, bir tane daha sıkıntılı kız ortaya çıktı. |
||
Line 43: | Line 43: | ||
“Günaydın…” |
“Günaydın…” |
||
− | Garip lakabı olan kızın ismi Riko Asami, kısa saçı olan kısa birinci sınıf öğrencisi. Otonaşi'nin sınıf arkadaşı ve açılış töreninden beri gelişen Maria |
+ | Garip lakabı olan kızın ismi Riko Asami, kısa saçı olan kısa birinci sınıf öğrencisi. Otonaşi'nin sınıf arkadaşı ve açılış töreninden beri gelişen Maria Otonashi Fan Klübü’nün bir üyesiydi. İkisi genellikle beraber buraya gelirdi, |
ama anlaşılan Asami erkenden gelmişti bugün. Belki bana öyle gelmişti, ama sanki ifadesi ve sesi her zamankinden |
ama anlaşılan Asami erkenden gelmişti bugün. Belki bana öyle gelmişti, ama sanki ifadesi ve sesi her zamankinden |
||
daha da kasvetliydi. |
daha da kasvetliydi. |
||
Line 70: | Line 70: | ||
“Benim!” Haruaki elini havaya kaldırdı. “Tabi ki bende bir oy attım! Maria ile çifte kumru olmana<!--Fiil olarak |
“Benim!” Haruaki elini havaya kaldırdı. “Tabi ki bende bir oy attım! Maria ile çifte kumru olmana<!--Fiil olarak |
||
− | ‘çifte kumru’ kullanmak istedim ama çok garip oldu. İngilizce ne güzel bir dil ya, çok kolay olurdu ingilizcede |
+ | ‘çifte kumru’ kullanmak istedim ama çok garip oldu. İngilizce ne güzel bir dil ya, çok kolay olurdu ingilizcede--> dayanamıyorum!! |
Neredeyse şaşkınlığımdan yere düşüyordum. |
Neredeyse şaşkınlığımdan yere düşüyordum. |
||
Line 81: | Line 81: | ||
“......Yok bir şey.” |
“......Yok bir şey.” |
||
− | Onunla bu kadar samimi |
+ | Onunla bu kadar samimi oluşum bu durumda bir etken olduğundan haberi olmadığından emindim… |
Kokone sadece başını yana eğdi. O değişmeyen sınıf içerisindeki geçirdiğimiz sonsuzluktan sonra, sonunda saçını bir |
Kokone sadece başını yana eğdi. O değişmeyen sınıf içerisindeki geçirdiğimiz sonsuzluktan sonra, sonunda saçını bir |
||
yana atkuyruğu şeklinde yapmıştı. “Yan Atkuyruğu,” belki? |
yana atkuyruğu şeklinde yapmıştı. “Yan Atkuyruğu,” belki? |
||
− | “Hey söylesene, bayadır merak ediyorum: Otonaşi'yi nasıl uysallaştırdın?!<!--Terbiye etmek veya evcilleştirmek biraz.. erotik kaçabilir sanki? |
+ | “Hey söylesene, bayadır merak ediyorum: Otonaşi'yi nasıl uysallaştırdın?!<!--Terbiye etmek veya evcilleştirmek biraz.. erotik kaçabilir sanki?-->” |
“Bak, ‘uysallaştırmak’ pek de doğru bir söz olmaz…” |
“Bak, ‘uysallaştırmak’ pek de doğru bir söz olmaz…” |
||
− | + | “Otonashi asılmaya alışkın olmalı, öyleyse alelade<!--Run of the mill = Sıradan, ama sıradan kelimesi bu durum |
|
− | için fazla ‘sıradan’ değil mi?--> yöntem kullanmadın, değil mi? Ah, buldum! |
+ | için fazla ‘sıradan’ değil mi?--> yöntem kullanmadın, değil mi? Ah, buldum! Ona bir şekilde onun biricik kısmeti |
− | + | olduğunu inandırdın!” dedi Kokone muzaffer bir şekilde, ve tuhaf tuhaf yorumlar yapmaya başladı. “Bakalım… onu ona |
|
saldıran bir sapıktan kurtarmış olabilirsin… Ah, çok da mantıklı değil mi?! Sapık böyle, ‘Hey tatlım, göbek tüylerin |
saldıran bir sapıktan kurtarmış olabilirsin… Ah, çok da mantıklı değil mi?! Sapık böyle, ‘Hey tatlım, göbek tüylerin |
||
− | muhteşem kokuyordur… Ah! Orada yara kabuğu |
+ | muhteşem kokuyordur… Ah! Orada yara kabuğu mı var! A-Ama umurumda değil!!’ ve tam bu sözleri mırıldıktan sonra ona |
saldırmak üzereyken, sen bir çırpıda onu kötülüğün ellerinden kurtardın, değil mi!?” |
saldırmak üzereyken, sen bir çırpıda onu kötülüğün ellerinden kurtardın, değil mi!?” |
||
− | “<i>Hakiki</i> |
+ | “<i>Hakiki</i> sapıkla mücadele edecek yürek yok bende… bir dakika ya, biz çıkmıyoruz bile!” |
Bu gerçeğin ta kendisiydi, ama Kokone sadece daha çok sırıtmaya başladı. |
Bu gerçeğin ta kendisiydi, ama Kokone sadece daha çok sırıtmaya başladı. |
||
Line 112: | Line 112: | ||
“—Acayip biriyim diyorsun demek?” Arkamdan tanıdık bir ses geldi, ve isteksizce döndüm. |
“—Acayip biriyim diyorsun demek?” Arkamdan tanıdık bir ses geldi, ve isteksizce döndüm. |
||
− | Maria |
+ | Maria Otonashi. |
− | Yüzünü görür görmez, vücudum hemen gerildi—suçlayıcı |
+ | Yüzünü görür görmez, vücudum hemen gerildi—suçlayıcı sözlerinin beni endişe içinde bıraktığından değil, sadece onun |
inanılmaz derecede güzel yüzünü görmeye hazır olmadığımdandı. |
inanılmaz derecede güzel yüzünü görmeye hazır olmadığımdandı. |
||
− | <u>Onun boyun eğmez kişiliğine ve baş döndürücü güzelliğine hala alışamadım</u>. Telaşlanmaktan kendimi alıkoyamadım. |
+ | </u>Onun boyun eğmez kişiliğine ve baş döndürücü güzelliğine hala alışamadım</u>. Telaşlanmaktan kendimi alıkoyamadım. |
Her zamanki gibi onunla konuşmaya hazırlanırken aklımda üçe kadar saydım. |
Her zamanki gibi onunla konuşmaya hazırlanırken aklımda üçe kadar saydım. |
||
Line 127: | Line 127: | ||
“D-Doğru. |
“D-Doğru. |
||
− | Şaşkınlığımdan yerimde sabit kalmışken, Asami hiçbir şey demeden tıpış tıpış yürüyüp Otonaşi'nin arkasına geçti. |
+ | Şaşkınlığımdan yerimde sabit kalmışken, Asami hiçbir şey demeden tıpış tıpış yürüyüp kendisini Otonaşi'nin arkasına geçti. |
“...Hmm? Ne oldu Asami?” |
“...Hmm? Ne oldu Asami?” |
||
Line 133: | Line 133: | ||
Asami cevap vermedi ve bana bakmaya devam etti. Onun yerine Haruaki ağzını açtı. |
Asami cevap vermedi ve bana bakmaya devam etti. Onun yerine Haruaki ağzını açtı. |
||
− | “Bugün biraz garip davranıyor. Belki Hoşi |
+ | “Bugün biraz garip davranıyor. Belki Hoşi seni ondan çalacağından korkuyordur Maria! O paha biçilmez |
<i>Bento</i> yüzünden.” |
<i>Bento</i> yüzünden.” |
||
Line 143: | Line 143: | ||
“Ehm, kantine mi?” |
“Ehm, kantine mi?” |
||
− | + | Otonashi abartılı bir iç çekti. |
|
“Sana öğle yemeği yaptığımın haberini verdikten sonra niyetimi tahmin etmek gerçekten o kadar zor mu? Okul kantininden |
“Sana öğle yemeği yaptığımın haberini verdikten sonra niyetimi tahmin etmek gerçekten o kadar zor mu? Okul kantininden |
||
Line 151: | Line 151: | ||
Orada her gün öğle yemeği sırasında buluşup kutular ve O hakkındaki meseleleri konuşuyorduk. Bununla beraber<!--That |
Orada her gün öğle yemeği sırasında buluşup kutular ve O hakkındaki meseleleri konuşuyorduk. Bununla beraber<!--That |
||
− | being said, sonradaki kısım ile birlikte bununla beraber garip geliyor ama uygun bir şey bulamadım. |
+ | being said, sonradaki kısım ile birlikte bununla beraber garip geliyor ama uygun bir şey bulamadım.-->, yeni bilgi |
elde etmek zordu ve başkalarından sır olarak tutmak zorunda olduğumuz şeyleri neredeyse hiç konuşmuyorduk. Hatta, |
elde etmek zordu ve başkalarından sır olarak tutmak zorunda olduğumuz şeyleri neredeyse hiç konuşmuyorduk. Hatta, |
||
Maria buraya geçiş yaptığından beri öyle bir konu hiç açılmamıştı. Bundan dolayı, okulun kantini tam bize göreydi. |
Maria buraya geçiş yaptığından beri öyle bir konu hiç açılmamıştı. Bundan dolayı, okulun kantini tam bize göreydi. |
||
Line 173: | Line 173: | ||
“Sırf ikiniz…” |
“Sırf ikiniz…” |
||
− | + | “Peki ala Kazuki, gidelim mi artık?” |
|
Otonaşi beni kolumdan tutup yürümeye başladı. Haruaki lüzumsuz bir ıslık çaldı. |
Otonaşi beni kolumdan tutup yürümeye başladı. Haruaki lüzumsuz bir ıslık çaldı. |
||
Line 188: | Line 188: | ||
===30 Nisan (Perşembe) 12:43=== |
===30 Nisan (Perşembe) 12:43=== |
||
− | “Burada olmak beni neredeyse nostaljik |
+ | “Burada olmak beni neredeyse nostaljik yapıyor,” dedim okul binasının arkasına vardığımızda. |
− | ‘Reddeden Sınıf’ içerisinde hapsedildiğimiz zamanlar burada |
+ | ‘Reddeden Sınıf’ içerisinde hapsedildiğimiz zamanlar burada iyi bir miktar konuşmuştuk. |
Fakat, Otonaşi anılarını hatırlamakla kendini şımartmaya meyilli değil gibiydi: bana keskin bir bakış |
Fakat, Otonaşi anılarını hatırlamakla kendini şımartmaya meyilli değil gibiydi: bana keskin bir bakış |
||
Line 199: | Line 199: | ||
“Bir şey değil.” |
“Bir şey değil.” |
||
− | Kumaşı çözüp kapağı açtım. İçeriği |
+ | Kumaşı çözüp kapağı açtım. İçeriği oldukça sıkıcıydı, biraz beklenmedik bir durum. |
Pastırma ile sarılı kuşkonmaz parçalarından birini ağzıma atarak başladım. |
Pastırma ile sarılı kuşkonmaz parçalarından birini ağzıma atarak başladım. |
||
− | ...Mhım, |
+ | ...Mhım, tadı da oldukça sıkıcıydı. |
“Ehm… bu pastırmayla sarılı kuşkonmazı gerçekten beğendim.” |
“Ehm… bu pastırmayla sarılı kuşkonmazı gerçekten beğendim.” |
||
Line 209: | Line 209: | ||
“Marketten o.” |
“Marketten o.” |
||
− | …….Aa, anladım. Evet, bu kadar |
+ | …….Aa, anladım. Evet, bu kadar sıkıcı bir tada sahip olması şaşırtıcı değildi. |
Sırada, hamburger bifteğinden bir ısırık aldım. Kuşkonmazdaki gibi, tadı da görünüşü de tamamen sıradandı. |
Sırada, hamburger bifteğinden bir ısırık aldım. Kuşkonmazdaki gibi, tadı da görünüşü de tamamen sıradandı. |
||
Line 221: | Line 221: | ||
Bento’nun kalanına baktım. Görünen ki patetesler, köfteler, börekler ve sebzelerin hepsi marketten alınan ürünlerdi. |
Bento’nun kalanına baktım. Görünen ki patetesler, köfteler, börekler ve sebzelerin hepsi marketten alınan ürünlerdi. |
||
− | “Yaygara yapma—beni böyle |
+ | “Yaygara yapma—beni böyle çaresizce övmenin gereği yok.”<!--Bu cümle.. Garip oldu sanki… Düzeltilebilir.. Heralde..--> |
“...Otonaşi, Reddeden Sınıf içerisinde hapsedildiğimiz süre boyunca yemek yapmasını öğrenmedin mi?” |
“...Otonaşi, Reddeden Sınıf içerisinde hapsedildiğimiz süre boyunca yemek yapmasını öğrenmedin mi?” |
||
Line 235: | Line 235: | ||
zevk alamıyorum bir türlü.” |
zevk alamıyorum bir türlü.” |
||
− | “Demek o yüzden |
+ | “Demek o yüzden öğle yemeğimden esirgedin…” |
“Şimdi açık açık konuşuyoruz.” |
“Şimdi açık açık konuşuyoruz.” |
||
Line 259: | Line 259: | ||
“Vaaay, başka insanların en sevdiği yemeği reddetmek—amma yüzsüzsün he.” |
“Vaaay, başka insanların en sevdiği yemeği reddetmek—amma yüzsüzsün he.” |
||
− | “...... |
+ | “......Ağzıma laf tıkıyorsun.”<!--Put words in one’s mouth = ? Garip geldi bu söz. Ağzımdan lafı aldın demiyor, o |
− | kadar küstah değil Kazuki. |
+ | kadar küstah değil Kazuki.--> |
“Tatlı patates macunu kime uyar demiştin?” |
“Tatlı patates macunu kime uyar demiştin?” |
||
Line 270: | Line 270: | ||
“Kendim için yemek yapmak gerçekten o kadar keyifli değil. Bütün işlem boş emek gibi geliyor.” |
“Kendim için yemek yapmak gerçekten o kadar keyifli değil. Bütün işlem boş emek gibi geliyor.” |
||
− | Anladım. Doğal olarak Reddeden Sınıf içerisinde kendisi dışında yemek yapabileceği kimse yoktu. Neredeyse hiç yemek yapmamıştım, ama yemek yapmanın zevklerinden birinin |
+ | Anladım. Doğal olarak Reddeden Sınıf içerisinde kendisi dışında yemek yapabileceği kimse yoktu. Neredeyse hiç yemek yapmamıştım, ama yemek yapmanın zevklerinden birinin başkalarına hazırladığın yemeklerden zevk almasını görmek |
+ | |||
+ | olduğunu biliyordum. Öyleyse yemek yapacak kimse yok ise, belki yemek yapmak nafileydi. |
||
“...Ama şu an onun önemi yok. Seni çene çalmak için buraya çağırmış değilim.” |
“...Ama şu an onun önemi yok. Seni çene çalmak için buraya çağırmış değilim.” |
||
Line 276: | Line 278: | ||
“E-Evet.” |
“E-Evet.” |
||
− | “Hadi işe konulalım,” dedi Otonaşi, ardından da çantasının içini arayıp cep telefonunu çıkarttı. “Dün bir |
+ | “Hadi işe konulalım,” dedi Otonaşi, ardından da çantasının içini arayıp cep telefonunu çıkarttı. “Dün bir eposta |
aldım, gecenin geç bir saatinde.” |
aldım, gecenin geç bir saatinde.” |
||
− | + | “Eposta mı?” sorarak yanıt verdim. |
|
Hiçbir kelime etmeden, cep telefonunu uzattı. |
Hiçbir kelime etmeden, cep telefonunu uzattı. |
||
Line 301: | Line 303: | ||
—”Kazuki Hoşino” |
—”Kazuki Hoşino” |
||
− | Bu |
+ | Bu epostanın göndericisi ben miydim? ...Hayır hayır hayır, bu imkansız. Böyle bir mesaj yazdığımı hatırlamıyorum. Ama |
kanıt tam gözlerimin önünde duruyordu… |
kanıt tam gözlerimin önünde duruyordu… |
||
“İlk başta bir tür sahtekarlık olduğunu düşündüm, ama spam<ref name=”Spam”>İstenmeyen, gereksiz, aldatmaca, vb. |
“İlk başta bir tür sahtekarlık olduğunu düşündüm, ama spam<ref name=”Spam”>İstenmeyen, gereksiz, aldatmaca, vb. |
||
− | mesajlara verilen isim. Sırf |
+ | mesajlara verilen isim. Sırf eposta için geçerli değildir ama en sık epostada bulunur.</ref> filtrem bunu oldukça |
− | + | olasısız kılıyor. Bu epostanın senin cep telefonundan gönderildiğini düşünmek doğru olur.” |
|
“Ama Otonaşi, bunu gönderdiğimi hatırlamıyorum—” |
“Ama Otonaşi, bunu gönderdiğimi hatırlamıyorum—” |
||
− | “O zaman Gönderilen Mesajlar dosyasına bakmaya ne dersin? Biri boşaltmadığı sürece, |
+ | “O zaman Gönderilen Mesajlar dosyasına bakmaya ne dersin? Biri boşaltmadığı sürece, eposta hala orada duruyor olmalı.” |
Başımı sallayıp cep telefonumu çıkarttım. Tam da korktuğum gibi... |
Başımı sallayıp cep telefonumu çıkarttım. Tam da korktuğum gibi... |
||
Line 317: | Line 319: | ||
<i>“En derin arzum gerçekleşti. Artık sonsuza dek beraber olabiliriz.”</i> |
<i>“En derin arzum gerçekleşti. Artık sonsuza dek beraber olabiliriz.”</i> |
||
− | ...Aynı mesajı telefonumun Gönderilen Mesajlar |
+ | ...Aynı mesajı telefonumun Gönderilen Mesajlar dosyasında buldum. |
“B-Bu—” konuşurken ağzımdan tükürük çıkıyordu ve sarardım. |
“B-Bu—” konuşurken ağzımdan tükürük çıkıyordu ve sarardım. |
||
Line 325: | Line 327: | ||
telefonunu kullanmış olmalı.” |
telefonunu kullanmış olmalı.” |
||
− | + | Epostadaki tarih 30 Nisan yazıyordu, bu demek oluyordu ki bu sabah saat 02:23’te gönderilmişti. |
|
O sıralarda, telefonum yastığımın yanındaydı. Otonaşi'nin aramasından dolayı uyanmıştım, yani bu kesinlikle |
O sıralarda, telefonum yastığımın yanındaydı. Otonaşi'nin aramasından dolayı uyanmıştım, yani bu kesinlikle |
||
Line 337: | Line 339: | ||
“Şu an konuştuğumuz konu ile ilgili bu. Sana Reddeden Sınıf’a girebilmemin sebebini benim de bir kutu olduğumu |
“Şu an konuştuğumuz konu ile ilgili bu. Sana Reddeden Sınıf’a girebilmemin sebebini benim de bir kutu olduğumu |
||
− | söyledim, ama |
+ | söyledim, ama bunu nasıl yaptığımı pek açıklamıyor, değil mi?” |
“...Şimdi demişken gerçekten de…” |
“...Şimdi demişken gerçekten de…” |
||
Line 345: | Line 347: | ||
“...Evet.” |
“...Evet.” |
||
− | “Biri nasıl senin telefondan benimkine |
+ | “Biri nasıl senin telefondan benimkine sabahın ikisinden sonra eposta atmış olabilir? Alternatif<!--Bunun dışında |
− | olmaz fazla alakalı, bunun yanında doğru hissi vermiyor, bununla birlikte belki? Bilemedim ki. |
+ | olmaz fazla alakalı, bunun yanında doğru hissi vermiyor, bununla birlikte belki? Bilemedim ki.--> olarak, bir insan |
− | + | bize nasıl böyle<!--Veya işlerin bu yönde geliştiğini.. (?) demek olabilir.. belki?--> olduğuna inandırabilir? Bunu |
|
yapmanın birkaç yolu olmalı, ama ben şu ihtimali düşünüyorum.” |
yapmanın birkaç yolu olmalı, ama ben şu ihtimali düşünüyorum.” |
||
Line 359: | Line 361: | ||
şey için kutuya—” |
şey için kutuya—” |
||
− | “Kazuki, beni dinlemiyor muydun? Ben kutuluların varlığını algılayabiliyorum. ...Ah, ama haklısın: bu |
+ | “Kazuki, beni dinlemiyor muydun? Ben kutuluların varlığını algılayabiliyorum. ...Ah, ama haklısın: bu eposta tamamen |
alakasız olabilir. Ama kesin söylebileceğim tek bir şey var.” |
alakasız olabilir. Ama kesin söylebileceğim tek bir şey var.” |
||
Line 368: | Line 370: | ||
− | Bunu kabul etmemi sağlayan şey sözleri değil, ciddi bakışıydı. Sonunda |
+ | Bunu kabul etmemi sağlayan şey sözleri değil, ciddi bakışıydı. Sonunda ne başlayacağının farkına varmıştım. |
Tekrar oluyordu. |
Tekrar oluyordu. |
||
Line 374: | Line 376: | ||
Bir kutu tekrar günlük hayatımı yok edecekti. |
Bir kutu tekrar günlük hayatımı yok edecekti. |
||
− | “Peki Kazuki, |
+ | “Peki Kazuki, epostaya geri dönelim. Bir kutunun alakalı olduğunu varsayarsak, bu mesajın önemi ne olabilir? |
<i>Sahibin</i> özel güç elde ettikten sonra bizimle alay ettiğini düşünmek biraz fazla iyimser, değil mi?” |
<i>Sahibin</i> özel güç elde ettikten sonra bizimle alay ettiğini düşünmek biraz fazla iyimser, değil mi?” |
||
Line 383: | Line 385: | ||
“Gerçekçi gözlem mi…?” |
“Gerçekçi gözlem mi…?” |
||
− | Bu ne anlama geliyordu? Otonaşi |
+ | Bu ne anlama geliyordu? Otonaşi sahiple çıkmadığı apaçık ortadaydı. |
“Bir tür mecaz olabilir. Veya kutu geleceği bu yönde değiştirmek için kullanıldı… ama kesin bildiğimiz tek bir |
“Bir tür mecaz olabilir. Veya kutu geleceği bu yönde değiştirmek için kullanıldı… ama kesin bildiğimiz tek bir |
||
− | şey var.” Otonaşi sakince nefes verdi ve kaldığı yerden devam etti. “Sahip <u> |
+ | şey var.” Otonaşi sakince nefes verdi ve kaldığı yerden devam etti. “Sahip <u>aramıza kutu ile doğrudan girmeye çalışıyor</u>.” |
− | Doğru, işin özü buydu. Yoksa, sahibin böyle bir |
+ | Doğru, işin özü buydu. Yoksa, sahibin böyle bir epostayı benim telefonumdan Otonaşi'nin telefonuna atmasının bir anlamı olmazdı. |
“...Ne yapmalıyım?” |
“...Ne yapmalıyım?” |
||
“Bir kutunun kullanıldığı şüphesiz. Bu kutunun nasıl kullanıldığını öğrenip özünü çözmem lazım, ve bana bunu |
“Bir kutunun kullanıldığı şüphesiz. Bu kutunun nasıl kullanıldığını öğrenip özünü çözmem lazım, ve bana bunu |
||
− | + | yapmakla yardım etmeni istiyorum. Günlük hayatındaki küçük<!--İnce burada kullanılabilir mi? Sanki daha iyi olur.--> |
|
değişikliklere karşı hassassın, öyle değil mi? Benim anlayamayacağım anormallikleri sen fark edebilirsin belki.” |
değişikliklere karşı hassassın, öyle değil mi? Benim anlayamayacağım anormallikleri sen fark edebilirsin belki.” |
||
Line 401: | Line 403: | ||
Artık tartışma sonlandığına göre, öğle yemeğime geri döndüm. Fakat, Otonaşi'nin yemek çubukları hareket |
Artık tartışma sonlandığına göre, öğle yemeğime geri döndüm. Fakat, Otonaşi'nin yemek çubukları hareket |
||
− | etmiyordu, |
+ | etmiyordu, ve bende yemekten durdum. |
“Başka bir şey var mıydı Otonaşi?” |
“Başka bir şey var mıydı Otonaşi?” |
||
Line 438: | Line 440: | ||
“B-Bakmıyorum!” |
“B-Bakmıyorum!” |
||
− | + | “Kızıştın işte ~ Burada bir dolaplar çeviriyorsun~” |
|
Benden üç yaş büyük olan ablam Luka Hoşino. Ranza’nın üst yatağına yüzünde kocaman bir gülümseme ile |
Benden üç yaş büyük olan ablam Luka Hoşino. Ranza’nın üst yatağına yüzünde kocaman bir gülümseme ile |
||
Line 486: | Line 488: | ||
kulaklarımı açtığımda, onun sakin ve düzenli bir şekilde nefes alışlarını duydum. |
kulaklarımı açtığımda, onun sakin ve düzenli bir şekilde nefes alışlarını duydum. |
||
− | ...Uyuya |
+ | ...Uyuya kalabilme hızı beni sürekli şaşırtıyordu. |
− | O anda az önce baktığım |
+ | O anda az önce baktığım epostaya yanıt vermediğimi fark ettim, o yüzden bir cevap yazmaya başladım. |
<i>22:59</i> |
<i>22:59</i> |
||
Line 498: | Line 500: | ||
===30 Nisan (Perşembe) 23:18=== |
===30 Nisan (Perşembe) 23:18=== |
||
− | <i> |
+ | <i>Peki ala, arama yapma zamanı.</i> |