Difference between revisions of "Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 27753. Defa (2)"

From Baka-Tsuki
Jump to navigation Jump to search
m
m
Line 1: Line 1:
 
''*hart* *hart* *hart* *hart*—''
 
''*hart* *hart* *hart* *hart*—''
   
''Bu ses de neyin nesi? İçimden geliyor, ve öyle, öyle hafif bir ses ki, neredeyse fark
+
''Bu ses de neyin nesi? İçimden geliyor, ve öyle, öyle hafif bir ses ki, neredeyse fark''
edemiyorumdum—ama dikkate almamak ölümcül bir hata olurdu.''
+
''edemiyorumdum—ama dikkate almamak ölümcül bir hata olurdu.''
   
 
''*hart* *hart* *hart* *hart*—''
 
''*hart* *hart* *hart* *hart*—''
   
''Küçücük bir törpü kullanılıyor üstümde. Nerede? Yani, ses içimden geliyor, bu demek olur ki içim törpüleniyor elbette.''
+
''Küçücük bir törpü kullanılıyor üstümde. Nerede?'' ''Yani, ses içimden geliyor, bu demek olur ki içim törpüleniyor elbette.''
   
 
''*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—''
 
''*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—''
Line 23: Line 23:
 
''Kendim.''
 
''Kendim.''
   
''Ah, bu devam ederse, vücudum şeklini kaybedip odun yongaları gibi ufalanacak. Hayır.. Artık—çok geç. Çoktan küçücük parçalar haline geldim.''
+
''Ah, bu devam ederse, vücudum şeklini kaybedip odun yongaları gibi ufalanacak.''
  +
''Hayır.. Artık—çok geç. Çoktan küçücük parçalar haline geldim.''
   
''Bu 20,000 tekrar üzerinde, kendimi kaybettim. Bunun farkındayım. Bu can sıkıntısına
+
''Bu 20,000 tekrar üzerinde, kendimi kaybettim. Bunun farkındayım.''
katlanamadım ve umudumu yitirdim. Başkalarıyla doğru düzgün iletişime bile geçemiyorum.''
+
''Bu can sıkıntısına katlanamadım ve umudumu yitirdim.''
  +
''Başkalarıyla doğru düzgün iletişime bile geçemiyorum.''
   
 
''Bu dünya beni reddediyor.''
 
''Bu dünya beni reddediyor.''
   
''Yani, tabi ki de eder. Baştan beri, ben buraya hiç ait olmamıştım. Kendimi zorla içine attım.
+
''Yani, tabi ki de eder. Baştan beri, ben buraya hiç ait olmamıştım. Kendimi zorla içine attım.''
Onların sınıfı beni sürekli reddediyor.''
+
''Onların sınıfı beni sürekli reddediyor.''
   
 
''Nasıl feraha çıkılacağını biliyorum.''
 
''Nasıl feraha çıkılacağını biliyorum.''
Line 39: Line 41:
 
''Çünkü—dileğim henüz gerçekleşmedi.''
 
''Çünkü—dileğim henüz gerçekleşmedi.''
   
''...Ha? Ama ben çoktan küçücük parçalar haline geldim. Öyleyse neden geriye kalan tek şey
+
''...Ha? Ama ben çoktan küçücük parçalar haline geldim.''
dileğim? Bunun olması mümkün mü? Dileğim kalbimle birlikte aşındı. Kanıt olarak—''
+
''Öyleyse neden geriye kalan tek şey dileğim? Bunun olması mümkün mü? Dileğim kalbimle birlikte'' ''aşındı. Kanıt olarak—''
   
 
''—dileğimi hatırlayamıyorum.''
 
''—dileğimi hatırlayamıyorum.''
Line 46: Line 48:
 
''“—ahaha”''
 
''“—ahaha”''
   
''Farkında olmadan gülmeye başladım. Doğru, hatırlayamıyorum. Ahaha, hatırlayamıyorum. Dileğim
+
''Farkında olmadan gülmeye başladım. Doğru, hatırlayamıyorum. Ahaha, hatırlayamıyorum.''
neydi benim? Hadi ama, hatırlamama izin ver! Ahaha benimle şaka yapmayı bırak! Bu tekrarların sonsuz işkencesine niye katlandım o zaman? Sadece gülebiliyorum. Sadece gülebilmeme rağmen… ah, gerçekten
+
''Dileğim neydi benim? Hadi ama, hatırlamama izin ver! Ahaha benimle şaka yapmayı bırak!''
  +
''Bu tekrarların sonsuz işkencesine niye katlandım o zaman? Sadece gülebiliyorum.''
nasıl gülündüğünü uzun zaman önce unuttum, o yüzden duygusuzca güldüm.''
 
  +
''Sadece gülebilmeme rağmen…''
  +
''ah, gerçekten nasıl gülündüğünü uzun zaman önce unuttum, o yüzden duygusuzca güldüm.''
   
 
''Madem öyle—her şeye son vereyim.''
 
''Madem öyle—her şeye son vereyim.''

Revision as of 11:17, 23 July 2015

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Bu ses de neyin nesi? İçimden geliyor, ve öyle, öyle hafif bir ses ki, neredeyse fark edemiyorumdum—ama dikkate almamak ölümcül bir hata olurdu.

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Küçücük bir törpü kullanılıyor üstümde. Nerede? Yani, ses içimden geliyor, bu demek olur ki içim törpüleniyor elbette.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Kulaklarımı parmaklarımla tıkma ihtiyacı duydum, çünkü ses muazzam miktarda gürültülü geliyor bana—oysa öyle değil—ama öyle yapmak sesi sadece daha gürültülü kıldı. Ah, tabi doğru ya. Tabi ki dışarıdan gelen sesleri engellersem içimdeki sesi daha iyi duyarım. Yani kulaklarımı bile tıkamıyorum. Kendi vücudumun aşınma sesinden asla kaçamayacağım.

Ve acıyor. Aşınmak her zaman acır. Eminim kalbinin kirpi balığına dönüşmesi böyle bir his—sürekli bir karıncalanma şeklinde ağrı. Bu suçluluk duygusu mu? Düşündüğümden daha inatçı çıktı: oysa suçluluk duygusu ilk kaybedeceğim şey olduğuna adım gibi emindim.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Aşınıyorum.

Kalbim.

Kendim.

Ah, bu devam ederse, vücudum şeklini kaybedip odun yongaları gibi ufalanacak. Hayır.. Artık—çok geç. Çoktan küçücük parçalar haline geldim.

Bu 20,000 tekrar üzerinde, kendimi kaybettim. Bunun farkındayım. Bu can sıkıntısına katlanamadım ve umudumu yitirdim. Başkalarıyla doğru düzgün iletişime bile geçemiyorum.

Bu dünya beni reddediyor.

Yani, tabi ki de eder. Baştan beri, ben buraya hiç ait olmamıştım. Kendimi zorla içine attım. Onların sınıfı beni sürekli reddediyor.

Nasıl feraha çıkılacağını biliyorum.

Ama öyle yapmayı seçmeyeceğim.

Çünkü—dileğim henüz gerçekleşmedi.

...Ha? Ama ben çoktan küçücük parçalar haline geldim. Öyleyse neden geriye kalan tek şey dileğim? Bunun olması mümkün mü? Dileğim kalbimle birlikte aşındı. Kanıt olarak—

—dileğimi hatırlayamıyorum.

“—ahaha”

Farkında olmadan gülmeye başladım. Doğru, hatırlayamıyorum. Ahaha, hatırlayamıyorum. Dileğim neydi benim? Hadi ama, hatırlamama izin ver! Ahaha benimle şaka yapmayı bırak! Bu tekrarların sonsuz işkencesine niye katlandım o zaman? Sadece gülebiliyorum. Sadece gülebilmeme rağmen… ah, gerçekten nasıl gülündüğünü uzun zaman önce unuttum, o yüzden duygusuzca güldüm.

Madem öyle—her şeye son vereyim.

Son derece basit bir sonuç. Bunu düşünmek niye bu kadar çok zamanımı aldı ki?

Onu sadece öldürmem gerekiyor. Doğru, onu sadece öldürmem gerekiyor. Sadece Kazuki Hoshino’yu öldürmem gerekiyor. Sonuçta, bu ıstırabın kaynağı o. Onu öldürerek feraha çıkabileceksem, onu çabucak öldürmem gerek sadece.

Ama her nedense biliyorum.

Bir zamanlar benim ‘dileğim’ olan bu ‘prangalar’ beni asla serbest bırakmayacak.


Back to Ara Return to Ana Sayfa (Main Page)