Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 27753. Defa (2)

From Baka-Tsuki
Revision as of 04:15, 8 July 2016 by Frknmll (talk | contribs)
Jump to navigation Jump to search

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Bu ses de neyin nesi? İçimden geliyor, ve öyle, öyle hafif bir ses ki, neredeyse fark edemiyorum—ama dikkate almamak ölümcül bir hata olurdu.

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Küçücük bir törpü kullanılıyor üstümde. Nerede? Yani, ses içimden geliyor, bu demek oluyor ki; İçim parçalanıyor.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Kulaklarımı parmaklarımla tıkama ihtiyacı duydum, çünkü ses muazzam miktarda gürültülü geliyor bana—oysa öyle değil—ama öyle yapmak sesi sadece daha iyi duyulabilir hale getirdi. Ah, tabi doğru ya. Tabi ki dışarıdan gelen sesleri engellersem içimdeki sesi daha iyi duyarım. Yani kulaklarımı bile tıkayamıyorum. Kendi vücudumun kesilme sesinden asla kaçamayacağım.

Ve acıyor. Parçalanmak her zaman acıtır. Eminim kalbinin kirpi balığına dönüşmesi böyle bir his—sürekli bir karıncalanma şeklinde ağrı. Bu suçluluk duygusu mu? Düşündüğümden daha inatçı çıktı: oysa suçluluk duygusu ilk kaybedeceğim şey olduğuna adım gibi emindim.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Kesiliyorum.

Kalbim.

Kendim.

Ah, bu devam ederse, vücudum şeklini kaybedip odun yongaları gibi ufalanacak. Hayır.. Artık—çok geç. Çoktan küçücük parçalar haline geldim.

Bu 20,000 tekrar üzerinde, kendimi kaybettim. Bunun farkındayım. Bu can sıkıntısına katlanamadım ve umudumu yitirdim. Başkalarıyla doğru düzgün iletişime bile geçemiyorum.

Bu dünya beni reddediyor.

Yani, tabi ki de eder. Baştan beri, ben buraya hiç ait olmamıştım. Kendimi zorla içine attım. Onların sınıfı beni sürekli reddediyor.

Nasıl kurtulabileceğimi biliyorum.

Ama öyle yapmayı seçmeyeceğim.

Çünkü—dileğim henüz gerçekleşmedi.

...Ha? Ama ben çoktan küçücük parçalar haline geldim. Öyleyse neden geriye kalan tek şey dileğim? Bunun olması mümkün mü? Dileğim kalbimle birlikte parçalandı. Kanıt olarak—

—dileğimi hatırlayamıyorum.

“—ahaha”

Farkında olmadan gülmeye başladım. Doğru, hatırlayamıyorum. Ahaha, hatırlayamıyorum. Dileğim neydi benim? Hadi ama, hatırlamama izin ver! Ahaha benimle şaka yapmayı bırak! Bu tekrarların sonsuz işkencesine niye katlandım o zaman? Sadece gülebiliyorum. Sadece gülebilmeme rağmen… ah, gerçekten nasıl gülündüğünü uzun zaman önce unuttum, o yüzden duygusuzca güldüm.

Madem öyle—her şeye son vereyim.

Son derece basit bir sonuç. Bunu düşünmek niye bu kadar çok zamanımı aldı ki?

Onu sadece öldürmem gerekiyor. Doğru, onu sadece öldürmem gerekiyor. Sadece Kazuki Hoşino’yu öldürmem gerekiyor. Sonuçta, bu ızdırabın kaynağı o. Onu öldürerek kurtulabileceksem, onu çabucak öldürmem gerek sadece.

Ama her nedense biliyorum.

Bir zamanlar benim ‘dileğim’ olan bu ‘prangalar’ beni asla serbest bırakmayacak.


Geri Git - Ara Geri Dön - Ana Sayfa (Main Page) Devam Et - 27,754. Defa