Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 3087. Defa

From Baka-Tsuki
Revision as of 12:28, 15 July 2016 by Frknmll (talk | contribs)
Jump to navigation Jump to search

Büyük bir Umaibō hayranıyımdır, ama buna rağmen Teriyaki Burger tadındakileri pek sevmem.

Onun evinin hemen yanındaki ıssız parktaydım. Bana verdiği Umaibō’yu çiğnerken su çeşmesinin önünde birbirimizin yüzüne bakıyorduk.

“...Nasıl tadı?”

“......Hm, ehm, sevmediğim bir çeşit değil, ama yani…”

“...Umaibō hakkında… konuşmuyordum.”

Bunu biliyordum. Ama yani, nasıl cevap vermeliyim?

“...Ee, benimle çıkar mısın?

Telaşlanmayacak kadar tecrübem yoktu aşk işlerinde.

Ama o da en az benim kadar telaşlı olmalıydı. En azından, onu hiç böyle görmemiştim.

Belki bu sabah bana bahsettiği yeni rimelden kaynaklanıyordu, ama gözleri her zamankinden daha da büyük gözüküyordu. Ve o gözler bana doğrudan bakıyordu… öyle bir bakışı kaldırabilmemin imkanı yoktu.

Ne diyebileceğimi bilmiyordum, ama sessiz de kalamazdım, o yüzden ağzımı açtım.

“Yani… bana âşık mısın?”

Yüzü gözümün önünde kıpkırmızı oldu.

“...bel...ki”

“Belki mi?”

Düşünmeden yanıtını ona tekrarladım.

“.......Ö-Öyle bir soru sormak çok kaba değil mi? Cevabımı zaten biliyorsun, değil mi?.. Y- Yoksa söylememi mi istiyorsun?”

“Aa..!”

Sonunda duyarsızlığımın farkına vardım ve kafamı utançtan eğdim.

“Özür... dilerim.”

Tepkisel olarak özür diledim. Bana mahcup gözlerle bakıp mırıldandı.

“.......Seni seviyorum.”

Sonra dikleşip bunu yüzüme söyledi.

“...Seni seviyorum.”

Yüzü şaşırtıcı derecede şirin olduğu için gözlerimi başka yöne çevirmekten kendimi alıkoyamıyorum. Kalbim kesinlikle daha hızlı atıyordu—sırf bu sevgi sergisinden dolayı.

Bence çok şirin gözüküyordu.

Kişiliği neşeli, ve sürekli etrafında insanlar toplanıyordu.

Ona birçok erkeğin itiraf ettiğini de biliyordum, ama hepsini reddetmişti.

Onunla çıkmak harika olurdu elbette.

Ama—

“Özür dilerim.”

Ama ona öyle bir cevap verdim—o kadar açık olması beni bile şaşırtmıştı.

Onu geri çevirmenin gerçekten de yazık olduğunu biliyordum, ama ikimizi birlikte hayal edemiyordum bir türlü. Her nedense, o düşünce gerçekçi gelmiyordu.

Gözlerindeki beklenti kayboldu ve yerine gözyaşları gelmişti. Suçun tamamı bana ait olduğunu bilmeme rağmen, ona doğrudan bakamadım.

Hiçbir şey söyleyemedim, çünkü tek söyleyebileceğim şeyin ‘özür dilerim’ olacağından emindim.

“.......baya bir tereddüt ettin, değil mi?”

Mırıldanmasına yanıt olarak kafamı salladım.

“...hey… sen Umaibō seviyordun, değil mi?”

Alakası olmayan sözler. Tekrar kafamı salladım.

“Ama Teriyaki Burger tadını o kadar sevmiyorsun, öyle mi?”

“...evet.”

“Hangi tadı en çok seviyorsun?”

“Ehm… Mısır Çorbası herhalde?”

Neden Umaibō hakkında konuştuğuna dair hiçbir fikrim yoktu, ama yine de sakar bir şekilde cevap verdim.

“Anladım. Mhm, Mhm…”

Tekrar tekrar kafasını salladı.

“Ahaha… başarısızdım o zaman.”

Söyledikleri tamamıyla önemsiz gibi gelmişti, ama her nedense, sözleri içimi ürpertmişti. Kötü düzenlenmiş bir video izliyormuş gibi tüy ürpertici bir hisse kapıldım.

Başını kaldırıp bana baktıktan sonra, “Başka bir yaklaşım deneseydim, teklifimi kabul etmiş olabilir miydin?” diye sordu.

Bilmiyordum—belki? Ne de olsa, şimdiden tereddüt ediyorum… Hayır, bu doğru değildi—biliyordum.

Onu kesinlikle reddederdim.

Ona tekrar tekrar aynı cevabı verirdim, ta ki bir şey değişene kadar, veya bir dış etken değişene kadar.

Bugün olduğu sürece, kendimi onunla birlikteyken hayal edemezdim. Öyleyse, bugün olduğu sürece, onun itirafını kabul etmemin ihtimali yoktu.

“Suratın bilmediğini söylüyor.”

Verebileceğim bir yanıtım yok.

Ama o bunu ‘evet’ olarak kabul edip sevimli sevimli gülümsedi.

“Aa, tamam. Öyleyse başarana kadar itiraf etmeye devam etmem gerekiyor, değil mi?”

Bu iyi bir fikir olabilirdi. En azından hislerini reddettiğim için biraz sorumluluk alabilirim.

Ama yine de—itiraf etmek için başka bir günü beklemen gerekiyor.



Geri Git - 27,754. Defa Geri Dön - Ana Sayfa (Main Page) Devam Et - 27,754. Defa